Horasanlı Velî Feth Bin Şahref
"Bid'at sâhiplerinden kaç!"Feth bin Şahref, bid'atten ve bid'at sâhiplerinden nefret eder, insanları bunun zararlarından sakındırırdı. Bu hususta;
"Bid'at sâhibi ile oturan onunla görüşen kimseden sakınınız. Bid'at sâhibini seven kimsenin amellerini Allahü teâlâ kabûl etmez, kalbinden İslâmın nûrunu çıkarır. Müslüman, Müslümanın yüzüne bakınca, kalbi parlar. Müslümanın bid'at sâhiplerinin yüzüne bakması ise, kalbini karartır. Yolda bid'at sâhibine rastlarsan, yolunu değiştir. Bid'at sâhibine iltifat edip yükseltme. Bid'at sâhibine yardım eden, İslâmın yıkılmasına yardım etmiş olur" buyurdu.
Feth bin Şahref, insanlara dünyânın fâni geçici ve değersiz, âhiretin bâki, kalıcı ve paha biçilmez olduğunu anlatırdı ve;
"Dünyânın tamâmı altından olsaydı, yine yok olurdu. Âhiret ise, çanak-çömlek gibi topraktan olsaydı, yine bâki olurdu. Akıllı kimse, geçici olan dünyâyı, altın da olsa reddeder. Bâki olan âhireti, çanak çömlek gibi topraktan da olsa kabûl eder. İşin aslı, âhiret bâki ve altın gibi kıymetlidir. Dünyâ ise, fâni ve çanak-çömlek gibi kıymetsizdir" buyurdu.
"Dergahına almakta acele et!"
Feth bin Şahref'e içinde elli dirhem bulunan bir kese gönderdiler. Resûlullah efendimizin buyurduğu şu hadis-i şerifi nakletti:
"Kim istemeden kendisine bir rızık gelir, o rızkı geri çevirirse, onu Allaha geri çevirip veriyor demektir. (Bu da Allah'ın ikramını kabul etmemek olur!)" Keseyi açtı, içinden bir dirhemini aldı, gerisini hediye etti...
Feth bin Şahref hazretleri, hicri 273 senesi şaban ayında vefat etti. Son anlarında şu sözleri söylüyordu:
"Ya Rabbi! Sana olan şevkim fazlalaştı. Beni dergahına almakta acele et!"