İlimsiz Zühd, Kirişsiz Yaya Benzer

“Müslümanın, Müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selâmına cevap vermek, hastasını yoklamak, cenâzesinde bulunmak, davetine gitmek ve aksırıp elhamdülillah diyene, yerhamükellah demek.”
“Bir kimse farz olan namazı kılar, fakat namazın rükû’unu, secdesini, tekbîrini ve onda tazarrûyu (yalvarmayı) tam yapmazsa, o kimse sermâyesini bitiren tüccâra benzer.”
“Âlimin, âlim olmayan âbide üstünlüğü, dolunayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir.”
“İlimsiz zühd, kirişsiz yaya benzer.”
“Âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, dirhem ve dinar miras bırakmadılar. Onlar, ancak ilmi miras bıraktılar. Kim ilim alırsa bol nasîbe kavuşmuştur.”
“Allahü teâlânın Cehennemden azat ettiği kimseleri görmek isteyenler, ilim talep edenlere baksın. Muhammed’in (aleyhisselâm) nefsi, yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemîn ederim ki, âlimin kapısına gidip gelen talebenin her adımına, Allahü teâlâ bir senelik ibadet (sevâbı) yazar ve her adımı için Cennette bir şehir bina ettirir. Yeryüzünde yürüdüğünde, yeryüzü, onun için istiğfarda bulunur. Akşam ve sabah mağfiret olunur.”
Derslerinde buyurdu ki: "Farz namazı, özrü olmadan, vakti geçtikten sonra kılmak, yani kazaya bırakmak haramdır. Namazı, özürsüz (yani dînimizin gösterdiği sebep olmadan) vaktinden sonra kılmak, büyük günahtır. Bu günah, kaza edince af olmuyor. Kaza ettikten sonra, ayrıca tövbe veya hac etmek de lâzımdır. Kaza edince, yalnız namazı kılmamak günahı af olur. Kaza kılmadan tövbe edilince, terk günahı af olmadığı gibi, tehir günahı da af olmaz. Çünkü, tövbenin kabûl olması için günahtan sıyrılmak şarttır.”
"Tecemmül etmek, yani güzel elbise giymek müstehabdır. Helâl şeylerle ziynetlenmek mübâhdır. İmâm-ı a’zam Ebu Hanife, dörtyüz altın kıymetinde cübbe giyerdi. Talebelerine güzel giyinmelerini emrederdi. İmâm-ı Muhammed, güzel elbise giyerdi, İmâm-ı a’zam buyurdu ki: İmâm-ı Ömer’in yamalı hırka giymesi, Emîr-ül-mü’minîn olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları da güzel giyinirler, fakirleri, milletten zulüm ile mal alırlardı. Resûlullah efendimiz (aleyhisselâm), bin dirhem gümüş kıymetinde cübbe giyerdi."