İlme, Gece Gündüz Bir Dost Gibi Yapış!
“İlim ona üstün gelme düşüncesiyle alınır ve öğrenmeye çalışılırsa, ilim gâlib ve üstün gelir. Hiçbir şey de elde edilmez. Fakat, ilme, gece gündüz bir dost gibi yapışılırsa, o zaman ilim elde edilir.”
“İnsan, ölüm, fakr ve ateşin (Cehennem'in) yarış meydanındadır. Allahü teâlâ onun terbiyecisi, peygamberler sürücüsü, kitaplar öncüsüdür, o ise serkeştir, söz dinlemez.”
“Eskiden öyle insanlar vardı ki, başkalarının günah işlediklerini duysalar, sıtmalı gibi titrerlerdi. Senin ise kendi günâhından için yanmıyor. Eskiden bir âdet vardı; güller açınca, insanlar oyun oynarlar, eğlenirlerdi. Bu sebebtendir ki, her sene güllerin yetişme, açılma zamanı gelince, Ma’rûf-i Kerhî hazretleri üzülür; 'Gül açtı, şimdi insanlar oyunla meşgûl olacaklar' derdi.”
“Bir kimse, bir dervişe gidip; 'Birkaç gün seninle berâber olayım' dedi. 'Ben olmasam kiminle olacaktın?' diye sordu. 'Allahü teâlâ ile' dedi. 'Benim olmadığımı kabûl et ve şu anda Allah ile ol' buyurdu.”
“Bir gün dünyâ ehli zengin birisi, bir dervişin evinden su istedi. Ona tatsız, ılık bir su verdiler. 'Bu su, sıcak tatsızdır' dedi. O derviş; 'Ey efendi, biz zindandayız. Zindanda olan iyi su içmez' dedi.”
“Bir gün sabahtan akşama kadar nefsinle harb et. Neler zâhir olacağını bir gör. Merd, nefsinde bir eksik görüp de onunla harb edendir.”
“Hak olan bu yolda gerekli olan esaslar şöyledir: 1) Tövbe ve inâbe ile bir büyüğe bağlanmak, 2) Talebelik ve hocalığın şartlarını bilip, îtirâzı terk ederek sohbet ve hizmete devâm etmek, 3) Korku ile ümid arasında bulunmak, ihlâs ve tevekkül ile verilen sözde durmak, irâde ve maksadda doğru olmak, 4) Kişiyi boşuna övünmeye sevk eden süs ve debdebeyi terk etmek ve temizliğe dikkat etmek, 5) Sıhhat ve tefekkür ile zikre ve râbıtaya devâm etmek, 6) Nefs ve şehveti kırarak ahlâkı güzelleştirmek, çok ibâdet ve tâatla Allahü teâlâya yaklaşmaya çalışmak, 7) Rahat ve huzur veren şeylerden uzak bulunup, yalnızlığı seçmek, 8) Nefsin arzu ve isteklerine uymamak; şeytan, hevâ ve havâtırı yok etmeye gayret göstermek, 9) Tevâzu, şükür ve kanâate sâhib olmak.”