İmam-ı Mücâhid
"Dünyâda garib gibi veya yola çıkacak yolcu gibi ol."
"Şüphesiz ki, Allahü teâlâ, namazı Peygamberiniz Muhammed aleyhisselâmın dilinden yolcuya iki rek'at, mukim olana da dört rek'at olarak farz kıldı." (öğle, ikindi ve yatsı namazının farzları)
"Cebrâil aleyhisselam bana komşuluk hakkından o kadar bahsetti ki, komşunun komşuya vâris olacağını zannettim."
"Dünya metâının (ni'metlerinin) en hayırlısı sâliha bir hanımdır."
"Kıyâmet günü insana dört şey sorulur; ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle nasıl amel ettiğinden, bedenini nerede yıprattığından ve malını nereden kazanıp nereye harcadığından."
Mücâhid bin Cebr hazretlerinin hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki:
"Allah için birbirlerini seven Müslümanlar bir araya gelip, güleryüz ve tatlı sözle konuştukları zaman, ağaçların kuruyan yapraklarının rüzgârda döküldüğü gibi günahları dökülür."
"Cehennemlikler, Cehennemde öyle şiddetli uyuz hastalığına yakalanırlar ki, bütün etleri kemiklerinden sıyrılır. Bunlara 'bu hastalıktan rahatsız oluyor musunuz' diye sorulunca, 'evet' derler. 'İşte bu azâb dünyâda mü'minlere yaptığınız eziyetin ve verdiğiniz sıkıntının cezasıdır' denilir."
Bu mübarek zatın, Abdullah İbn-i Abbâs'tan naklettiği bir nasihat de şöyledir:
"MÜNAKAŞA ETME!"
"Sana lâzım olmayan ve faydası dokunmayan şeyleri konuşma, çünkü bu boş bir iştir. Üstelik zararından da emin değilsin. Yeri gelmedikçe lüzumlu olan sözü de söyleme. Çok kerre faydalı söz yerini bulmaz da boşa söylenmiş olur. Ne yumuşak huylu kimseyle, ne nefsine uyan kimseyle, ne de ahmakla münâkaşa etme. Münâkaşa edersen, yumuşak huylu kimse sana kalbinden buğz eder. Ahmak âdi kimselerle münâkaşa edersen, onlar da sana dil ile eziyet ederler. Tanıdığın bir kimse yanından ayrılınca seni nasıl anmasını istersen, sen onu öyle an."
"Bir mü'min kalbini Allahü teâlâya bağlarsa, Allahü teâlâ insanları ona yardımcı eder."
"Her sabah ve akşam tövbe etmeyen kimse, kendine zulmeder."