İmân Iki Parçadır; Yarısı Sabır, Yarısı Şükürdür

İmân Iki Parçadır; Yarısı Sabır, Yarısı Şükürdür
Bu mübarek zat buyurdu ki: “Haramı terk etmek vâcibdir. Şüphelileri terk etmek sünnettir. Buna takvâ denir. Zühd, helâlin azıyla kanâat etmektir. Verâ, mübahları ihtiyaç mikdârı kullanmaktır. Bu zâhire âit zühddür. Bir de mânevî zühd vardır. O ise dünyâ sevgisini terk etmek, gönlü dünyâ sevgisinden temizlemek ve âhiret ile meşgûl olmaktır.” “Her şeyi yiyen, her şeyi konuşur. Her şeyi konuşan her şeyi yapar. Her şeyi yapan Cehennem'e gider.” “Bir kimsenin başına musîbet gelirse, şükretmesi gerekir. Sabır ile şükür, insanın kemâlinin alâmetidir. İmân iki parçadır. Yarısı sabır, yarısı şükürdür.” Talebelerinden İzzeddîn isminde birisinin küçüklüğünde gözü sakatlanmıştı. Hiçbir tedâvî ve ilaç fayda vermedi. Âmâ oldu ve gözlerinin göreceğinden ümidini kesti. Akrabâları bu duruma üzülüyorlardı. Nihâyet cumâ gecesi bir rüyâ gördü. Rüyâsında, her taraf aydınlıktı. Kalabalık bir topluluk vardı. Bu sırada gâyet heybetli bir zât gördü. Onun kim olduğunu sordu. Birisi; "Resûlullah efendimizdir" dedi. Gidip mübârek ayaklarına kapandı ve öptü. Sonra; "Bana yardım eyleyin yâ Resûlallah! Bana duâ buyurun, gözlerim görsün" diye yalvardı. Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Üzülme. Gözünün iyileşmesi için Safiyyüddîn Erdebilî'nin yanına git. O sana duâ etsin. Onun duâsı ile şifâ bulursun" buyurdu... Peygamber efendimizden bu müjdeyi alınca, çok sevinip, sevinçle uyandı. Akrabâlarına bu haberi müjdeledi. Hepsi sevinerek onu Safiyyüddîn Erdebilî'nin huzûruna götürdüler. Onun muhabbet nazarı gözüne gelince derhâl, gözleri açıldı. Görmeye başladı. Gözlerinde hastalıktan hiçbir eser kalmadı. Safiyyüddîn Erdebilî'nin talebeleri arasına girdi.

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek