Kıtlık Zamanında Alınan köşk
"Rızası olmazsa, parasını öderim!"Horasanlı ve eşi Mekke'ye doğru yola koyuldu...
O günlerde Basra'da müthiş bir kıtlık ve açlık başgöstermişti. Habib-i Acemi hazretleri ise elindeki emanet parayla gıda maddeleri alıp, sahibinin hayrına muhtaçlara dağıtmak zorunda kaldı. "Adamın rızası olmazsa, parasını ben öderim" diye düşündü.
Horasanlı adam, hac dönüşünde kendisine ev alınıp alınmadığını sordu. Habib-i Acemi hazretleri dedi ki:
"Sen benden bir ev almamı istedin ben ise sana Cennet'ten bahçeli bir köşk alıverdim!"
Adam sevindi ve bu durumu eşine de haber verdi. Kadın da buna memnun oldu, fakat köşkün tapusunu da istedi. Horasanlı bu isteği iletince, Habib-i Acemi hazretleri ona şöyle bir senet yazıp verdi:
"Bismillah... Bu senet, Habib'in Horasanlı zat için Rabbinden aldığı köşkün tapusudur. Allahü teâlâ bu köşkü Horasanlıya verecek ve Habib'i de borcundan kurtaracaktır..."
"Bu tapuyu kefenime koyun!"
Bu senedi aldıktan sonra adamcağız ancak kırk gün daha yaşadı. Ölmek üzereyken;
"Bu tapu senedini kefenime koyun" dedi ve ruhunu teslim etti.
Öyle yaptılar... Bir zaman sonra da kabrinin üstünde, parlayan bir levha buldular. Üzerinde şunlar yazıyordu:
"Habib Ebu Muhammed'in falan Horasanlı için on bin dirheme aldığı köşkün beratıdır. Rabbi, Habib'in istediği köşkü Horasanlıya verdi ve Habib'i de borcundan kurtardı."
Habib-i Acemi hazretleri bu yazıyı alıp okuyunca, levhayı öptü ve ağlayarak dostlarının yanına koştu: "Bu, Rabbimin bana olan beratıdır!" diye sevincini ifade etti.