Kabir Azâbından Allaha Sığınırız

Kabir Azâbından Allaha Sığınırız
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle anlattı:
Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Biliyor musunuz, 'Her kim benim zikrimden yüz çevirirse, ona maişetten bir dank vardır ve onu kıyâmet günü, kör olarak haşrederiz' (meâlindeki) Tâhâ sûresinin yüzyirmidördüncü âyet-i kerimesi niçin indirildi? Maişetten dank nedir?" Eshâb-ı Kirâm; "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" dediler. Resûl-i ekrem; "Maişetten dank, kâfirin kabirde azap görmesidir. Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, kâfirin mezardaki azâbı, doksandokuz ejderha iledir. Ejderhanın ne olduğunu bilir misiniz? Her birinin doksandokuz başı olan, doksandokuz yılandır. Onu sokarlar, emerler ve üflerler. Kıyâmete kadar böyle devam eder" buyurdu.
Ebû Sa'id-i Hudri'nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadis-i şerifte ise, Resûl-i ekrem; "Kâfire kabrinde doksandokuz yılan musallat kılınır. Bunlar, kâfiri kıyâmet kopuncaya kadar sokarlar. Eğer bu yılanlardan birisi, yeryüzüne üfürse idi. Yeryüzünde yeşil bir şey bitmezdi" buyurdu.
Ubâde bin Sâmit'in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadis-i şerifte, Server-i âlem; "Kim Allahü teâlâya kavuşmak isterse, Allahü teâlâ da ona kavuşmak ister. Kim bunu istemezse, Allahü teâlâ da onu istemez" buyurdu. Bunun üzerine biz; "Yâ Resûlallah! Hepimiz ölümü istemeyiz" dedik. Resûl-i ekrem şöyle cevap verdi: "Bu, ölümü istememek değildir. Mümin dünyâdan ayrılacağı zaman, akıbetinin iyi olacağına dâir müjdeler kendisine verilir. Böylece Allahü teâlâya kavuşmak ister. Bu kavuşma, onun en çok istediği şeydir. Fakat kâfir ve fâcir, son nefesinde, sonunun iyi olmadığını görür ve cenâb-ı Hakka kavuşmayı istemez. Allahü teâlâ da ona kavuşmayı istemez."
Berâ bin Âzib (radıyallahü anh) şöyle anlattı: "Resûlullah ile beraber Ensârdan birisinin cenâzesine gittik. Meyyit kabre konup üzeri toprakla kapatılınca, Resûlullah oturdu. Biz de etrâfına oturduk. Sanki başlarımızın üzerinde kuş vardı. (O derece sessiz, saygılı ve dikkatli dinliyorduk.) Resûl-i ekremin elinde bir çubuk vardı. Onunla yeri kazıyordu. Sonra mübârek başını kaldırıp; 'Kabir azâbından Allahü teâlâya sığınırız' diye iki veya üç sefer buyurdu."

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek