Kalbin Hayâtı!..
"LEVH-İ MAHFÛZA BAK!.."Bu mübarek zatın da, talebelerine kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdu ki:
"Başa gelen her şeye râzı olmak hâline kavuşanlar, irfan sâhipleri, âriflerdir. Allahü teâlâ önce gelen peygamberlerden birine vahy ederek bildirdi ki: Cebrâil aleyhisselâm yeryüzüne indiğinde ibâdet ile meşgûl olan bir kimseyi gördü. Hoşuna gittiği için; "Yâ Rabbi! Bu kimse ne iyi" dedi. Allahü teâlâ da; "Ey Cibril! Levh-i mahfûza bak" buyurdu. Cebrâil aleyhisselâm Levh-i mahfûzda o kimsenin Cehennemlikler arasında yazılı olduğunu gördü. Allahü teâlâya; "Yâ Rabbi! Bu işin hikmeti nedir?" diye sordu. Allahü teâlâ; "Ben yaptığım işlerden kimseye karşı sorumlu değilim. Hiç kimse kullarım hakkındaki ilmime akıl erdiremez" buyurdu. Cebrâil aleyhisselâm; "Yâ Rabbi! İzin verirsen o kimseye gidip durumu bildireyim" dedi. İzin verilince, o kimsenin yanına gitti ve; "Senin yaptığın ibâdetleri Allahü teâlâ kabûl etmedi. Levh-i mahfûzda senin Cehennem ehli arasında olduğunu gördüm" deyince, o kimse düşüp bayıldı. Cebrâil aleyhisselâm onun ayılmasını bekledi. Ayılınca şöyle mırıldanıyordu: "Ey benim Allah'ım! Sana hamd ederim. Bütün hamd eden kulların sana nasıl hamd ediyorsa ben de öyle hamd ederim..." Sonra Cebrâil aleyhisselâma dönerek; "O bizim Rabbimizdir. Bütün ilmi kudretinin kemâli, rahmeti ve şefkati ile benim hakkımda öyle uygun görmüş. O'na yine hamd ederim. O beni benden daha iyi bilir" dedi ve secdeye kapandı. Secdede cenâb-ı Hakk'ı tesbih etmeye başladı. Bu durumu Cebrâil aleyhisselâm Allahü teâlâya arz edip o şahıs hakkında üzüldüğünü bildirdi... Cebrâil aleyhisselâma, Allahü teâlâ tarafından tekrar Levh-i mahfûza bakması bildirildi. Bu defâ Levh-i mahfûzda o kimsenin cennetlik olduğu yazılıydı...
"MÜJDELER OLSUN SANA!.."
Cebrâil aleyhisselâm, cenâb-ı Hakk'tan hikmetini suâl ettiğinde; "Kullarım işlerime akıl erdiremezler" buyurdu. Cebrâil aleyhisselâm bu durumu yine bildirmek istedi ve izin verildi. O zâtın yanına gidip; "Müjdeler olsun sana! Yerin Cennet oldu" dedi. O kimse bu sözlere hiç şaşmadı ve eski hâlini hiç bozmadı. Eskisi gibi yine hamd ve cenâb-ı Hakk'ı tesbih etmeye devâm etti..."
Ebû Muhammed el-Yemeni hazretleri, vefatına yakın bir talebesine buyurdu ki:
"Âhireti düşünmek aklın alâmeti ve kalbin hayâtıdır."