Kazanlı Müderris Murad Remzi
SEYAHATLERDE GEÇEN BİR ÖMÜR...18 yaşında iken Şihabuddin el-Mercâni'nin Kazan'daki medresesine gelmiş, hocalardan Şerhu'l-Akaid ve Mantık ilminden Haşiyeleriyle birlikte Süllemü'l-Ulum isimli kitabı okumuştur. Daha sonra Taşkent üzerinden Buhara'ya, oradan da Mekke'ye giderek hac vazifesini ifa eden bu mübarek zat, oradan da Medine'ye gitmiştir.
Medine'deki tahsil hayatı esnasında orada bulunan birçok âlimden ders ve icazet alan Murad Remzi, yine burada Nakşibendi tarikatı Şeyhi Muhammed Mazhar Efendiye intisap etmiştir. Murad Remzi, bir müddet sonra Şeyhinin vefatı üzerine Abdulhamid Efendi'nin sohbetlerine devam etmiştir.
Aynı senenin sonunda Abdulhamid Efendi'nin vefatı üzerine onun yerine geçen Şeyh Muhammed Salih'e ve seyr u sülûküne devam etmiştir. Hocasının isteği üzerine Reşahat'ı ve İmam-ı Rabbâni hazretlerinin Mektubatını Arapça'ya tercüme etmiştir...
"MUHABBETTE GEVŞEKLİK OLMAZ"
1902-1914 yılları arasında Mekke'den İstanbul'a, Kazan'a ve Türkistan'a seyahatlerde bulunan Murad Remzi 1914 yılında ailesiyle birlikte gittiği son Rusya seyahatindeyken çıkan Osmanlı-Rus harbi sonucu burada mahsur kalmıştır. Bunun üzerine ailesiyle birlikte Kazan'a dönen Murad Remzi daha sonra Orenburg civarındaki Tüz Tübe kasabasına yerleşmiş ve 1915-1917 yılları arasında sivil esir olarak Rus hükümeti tarafından burada ikamete mecbur edilmiştir.
1919 yılında çok ağır şartlar altında Çin işgalindeki Doğu Türkistan'a giden Murad Remzi, İmam ve Müderris olarak yerleştiği Çögecek bölgesinde 1934 yılında 80 yaşında iken vefat etmiştir.
Vefat ederken talebe ve evlatlarına vasiyeti şu oldu:
"Yolumuzun büyüklerine muhabbet her şeyin başıdır. Sakın bunda gevşeklik yapmayın.