Keşanlı Süleymân Zâtî Efendi

Keşanlı Süleymân Zâtî Efendi
Bütün fıkıh kitaplarında şöyle yazıyor: "Kur'ân-ı kerimi nağme ile, yani sesi mûsiki perdelerine uydurarak okumak, harfleri bozmaz ise, âlimler mekrûh demiştir. Zirâ fâsıkların nağmelerine teşebbühdür. Eğer harfler değişir ise, haramdır. Okuması mekrûh olan bir şeyi dinlemek mekruh, haram olan şeyi, dinlemek haramdır. Kur'ân-ı kerimi teganni ile okuyan hâfızlara emr-i marûf yapmak vâciptir. Düşmanlıklarına sebep olacak ise, bunları dinlememeli, orayı terk etmelidir." Meşhur fıkıh kitabı Halebi'nin 297. Sahifesinde; "Teganni ile okuyan bir imam arkasında kılınan namazın iâdesi, tekrâr kılınması lâzımdır, diyor. Başka bir sahifesinde; İş görenler ve yatanlar arasında, yüksek sesle Kur'ân-ı kerim okunursa, okuyan günâha girer, yazılıdır. Yine; yan yatarak ayakları birbirine bitiştirip, Kur'ân-ı kerimi içinden ezbere okumak veyâ yürüyerek, iş görerek, hamamda, kabir başında oturup okumak câizdir. Kitap okuyan, yazan, iş yapan yanında Kur'ân-ı kerim okumaya başlamak, onlar dinlemedikleri zaman günah olur. Câmide veya başka yerde, birkaç kişinin, bir zamanda, yüksek sesle Kur'ân-ı kerim okumaları tahrimen mekruhtur. Birinin okuyup, başkalarının sessizce dinlemeleri lâzımdır. İşi olanların dinlemesi farz olmaz. Kur'ân-ı kerimi dinlemek, farz-ı kifâyedir ve okunmasından ve nâfile ibâdetlerden daha sevaptır. Kadın, Kur'ân-ı kerimi kadından öğrenmelidir. Yabancı erkeklerden, âmâdan bile öğrenmemelidir. Kur'ân-ı kerimi öğrendikden sonra, unutmanın günâh olduğu yazılıdır.
Süleymân Zâti Efendinin şiirleri pek hoştur. Bunlardan biri şöyledir:

Bu dünyânın süslerine, aman aldanma ey gâfil!
Buna her kim gönül verse, geçer ömrü melâl üzre.

Bir dikkatli nazar etsen, bu dünyâ ehline cânım,
Kazanırlar para dâim, bunlar cenk ü cidâl üzre,

Akıllı olan bir kişi, gönül vermez bu dünyâya,
Düşkün olmaz ondan yana, bilir onu kemâl üzre.

Bir kalb dünyâya bağlansa, ibâdet zevkini duymaz,
Onunçün Zâti bu şiiri getirdi hasbihâl üzre.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek