CEVDET PAŞANIN MEKTUBU... Yûsuf Nebhâni hazretleri anlatır: "Lazkiye şehrinde cezâ mahkemesi reisi idim. İstanbul'dan, Ahmed Cevdet Paşa'dan bir mektup geldi ve Şam'a mahkeme reisi olarak tâyin edildiğimi, birkaç güne kadar imzâdan çıkacağını ve telgrafla tarafıma bildirileceğini yazıyordu. Bunun üzerine Şeyh Ali Ömeri hazretlerine durumu bildirdim. Lazkiye'de rahattım. Ali Ömeri hazretleri; "Sen, Şam'a tâyin edilmeyecek, yerinde kalacaksın. Üzülme!" dedi. Daha sonra İstanbul'dan bir mektup aldım, tâyinimin durduğunu, bir başkasının tâyininin yapıldığını bildiriyor ve hayırlısının olmasını yazıyordu..." Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki: "Biri ile arkadaş olduğun zaman bâzı hususları yerine getirmen gerekir. Berâber olduğunuzda, şâyet onun nalınlarının ipi kopar ve o bunları düzeltip bağlayıncaya kadar sen onu beklemezsen, sen arkadaşlık hukukuna riâyet etmemiş olursun. Çünkü sen, bu hâlinle dost olamazsın. Yine, senin arkadaşın bir ihtiyâç için bir yerde oturduğunda, o işini bitirinceye kadar onu beklemezsen, yine hakiki dost sayılmazsın." "Din kardeşlerinden bir cefâ görürsen, bil ki bu, yaptığın bir hatâdan dolayıdır. Derhal Allahü teâlâya dön ve tövbe et. Ayrıca, bir sevgi görecek olursan, Allahü teâlâya olan tâattan ve Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmaktan hâsıl olduğunu bil ve şükret."
DEFNEDİLECEĞİ YERİ GÖSTERDİ! "Eğer, şeytan senin önüne çıkıp; 'Sen falanca Müslümandan daha üstünsün', derse, dikkatli ol ve o Müslüman kardeşin senden büyükse, şöyle söyle: Bu kardeşim, benden önce Müslüman olup, benden daha çok sâlih amel işlemiştir. Onun için, o benden daha üstündür. Eğer senden küçükse, ben günâhlarda onu geçtim. Bu bakımdan o benden daha hayırlıdır. Eğer sana ikrâmda bulunan ve hürmet gösteren, Müslüman kardeşlerinle karşılaşırsan; Bu, Allahü teâlânın bir ihsânıdır, de. Eğer onlardan cefâ görürsen; Bu, yaptığım bir günâhtan dolayıdır, de." Ali Ömeri, vefatından bir müddet evvel buyurdu ki: "Kötülüklerden sakınan cesâretli, hâin ise korkak olur. Kötülük yapan, kendini yalnız hisseder." Ali Ömeri hazretleri, vefâtını önceden haber verdi ve defnedileceği yeri gösterdi. Burası evinin yanında bir yer idi. Sonradan kabri üzerine büyük bir kubbe yapıldı. Türbesi, ziyâret mahallidir. |