Lâ Ilahe Illallah Deyinceye Kadar

Lâ Ilahe Illallah Deyinceye Kadar
Saadet ağacı "La ilahe illallah" ağacıdır. Kim onu tasdik ile diker, ihlâs suyu ile sular, sâlih amel ile gözetirse, onun kökleri sağlam ve sabit olur. Hiçbir şey onu sarsamaz. Yaprakları yeşerir, meyveleri bol ve kat kat olur. Rabbinin izni ile, her zaman meyve verir. Bu ağacın meyvesi; gafletten uyanıklık, tövbe, zühd, vera, tevekkül, teslimiyet ve bâtıni güzel sıfatların hepsidir. Bu ağacı, tekzip ederek diktiğin, riya suyu ile suladığın, kötü ameller ve çirkin işlerle, ahdi bozmak ve emâneti gözetmemek sûretiyle onu zayi ettiğin zaman, onun kökleri sağlam ve sabit olmaz. Yaprakları yeşermez ve meyve vermez. Kökleri parçalanır. Kim bu ağaca sığınırsa, zafere erişir. Böyle yapmayan, hüsrana uğrar. Kim bu ağaca bağlanırsa, iki dünyâda mesut ve bahtiyar olur. Kim de buna bağlanmazsa, iki cihanda bedbaht olur. Bu ağacın dallarından bir dala yapışan kimseyi, bu dal, yüksek derecelere kavuşturur. 'Lâ ilahe illallah' öyle bir kelimedir ki, kendisine yapışan kurtulur. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) "Lâ ilahe illallah deyinceye kadar insanlarla muharebe etmeye emrolundum" buyurdu.
'La ilahe illallah' öyle bir kelimedir ki, Allahü teâlânın vahdaniyetini tanımayı sağlar. Onun meyvesi, Allahü teâlânın bir olduğunu ikrârdır. "Ey insanoğlu! Allahü teâlâ seni, tevhidini bilmen için yarattı. Âlemdeki bütün her şeyi de, senin için yarattı." Ve bunlar arasındaki hayvanları, bitkileri sana hizmetçi kıldı. Yer senin ikâmet etmeni sağlar. Melekler seni muhafaza eder. Güneş sana ışık verir. Hepsi senin için yaratılmıştır. Sen, sâdece Allahü teâlâyı bir bilip, O'na kulluk için yaratıldın, öyleyse bütün mahlûkât, Allahü teâlânın vahdaniyetini ve bir olduğunu kabul edip, bunu ikrâr için yaratılmıştır. Ey insanoğlu! Allahü teâlâ bütün eşyayı senin için yarattı. Seni de kendisi için yarattı. Sen ise, Allahü teâlânın senin için yarattığı şey ile meşgul oldun, nimetin sahibini unuttun. Sana gelen bağış ve lütuflarından faydalandın. Vereni hatırlamadın. Böylece nimetin şükrünü eda etmedin. Sana verdiği ihsân ve lütuflarının hürmetine riâyet etmedin. Nimet sahibine şükür, O'nun verdiği nimete teşekkür etmektir. Bu da, kendisine verdiği nimetten dolayı O'na senada bulunmakla olur...

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek

Zikreden Dil, Şükreden Kalp, Sabreden Beden

Vehbi Tülek

Yasaklardan Sakınan Ve Emirlere Uyana Ne Mutlu

Vehbi Tülek

Evliyânın Rûhâniyetinden Yardım Istemelidir.

Vehbi Tülek

Kaza Ve Kader Meselesi Ilahî Sırlardandır

Vehbi Tülek