Malatyalı Abdülbâsıt Efendi

Malatyalı Abdülbâsıt Efendi
Kur'an-ı kerim mûcizdir. Onun gibi sözü, kimse söyleyemez. Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) "Buna benzer siz de söyleyiniz!" diyerek, meydan okumuştur. Arabistan'ın meşhur şairleri uğraşmışlar, benzerini söyleyememişlerdir. (Tûr) sûresinin otuzdördüncü ayetinde meâlen, "Öyle ise, bir benzerini söyleyiniz!" ve (Hûd) sûresinin onüçüncü ayetinde, meâlen, "Onlara söyle ki, kendimden söylediğimi sandığınız bu Kur'anın sûreleri gibi, on sûre de siz söyleyiniz!" ve (Bekara) sûresinin yirmiüçüncü âyetinde, meâlen, "Kulumuza [yâni Muhammed aleyhisselâma] gönderdiğimiz Kur'anda, [yâni bizim gönderdiğimizde] şüphe ediyorsanız, siz de Ona benzer bir sûre söyleyiniz! Bunu yapabilmek için bütün güvendiklerinizden yardım isteyiniz. Buna benzer bir sûre söyleyemezsiniz!" buyurulmuştur...
O zaman, Araplar şiire çok kıymet verirdi. Aralarında çeşitli şairler yetişti. Birbirleri ile şiir yarışı yaparlardı. Kazananlarla övünürlerdi. Kur'an-ı kerime benzer kısa bir sûre söyleyebilmek için, el ele verdiler. Çok uğraştılar. Hazırladıkları şiirleri, Muhammed aleyhisselâma götürecekleri zaman, Kur'an-ı kerimden bir sûre ile karşılaştırdılar. Sûredeki belâgati iyi anladıkları için, kendi sözlerinden kendileri utandılar. Resûlullaha götüremediler. Bu zavallılıkları karşısında, ilim ile karşı koymaktan vazgeçip, kaba kuvvete başvurmaktan başka çare bulamadılar. Kılıca sarıldılar. Müslümanlara saldırmaya başladılar. Resûlullahı öldürmeye karar verdiler. Bunun için hazırladıkları planı gerçekleştirmeye kalkıştılar ise de, tarihte herkesin okuduğu gibi, mağlup ve rezil oldular...
Muhammed aleyhisselâmın böyle meydan okuması karşısında ve böyle el ele vererek uğraşmaları sonunda, bir sûre gibi veciz, beliğ bir söz söyleyebilselerdi, Resûlullaha gelir, okurlar, gürültü, patırtı koparırlardı. Bu taşkınlıkları dillere yayılır, tarihlere geçerdi. Bu başarısızlıkları, Kur'an-ı kerimin muciz olduğunu, insan sözü olmadığını açıkça göstermektedir.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek