Mehmed Şirvânî
Müslümân, dünyâyı sevdiği, dünyâya düşkün olduğu için değil, Allahü teâlâ, çalışmayı emrettiği için çalışıp kazanır. Nefsinin kötü arzûlarına, zevklerine kavuşmak için çalışıp para kazanmak ve çalışırken helâli harâmdan ayırmamak, başkalarının haklarına saldırmak, onlara olan borçlarını ödememek, kanûnlara karşı gelmek, vergilerini vermemek, dünyâya düşkün olmayı gösterir. Dünyâya düşkün olmak, büyük günâhtır. Allahü teâlâ emrettiği için çok çalışıp, çok kazanmak ve Onun emrettiği gibi çalışıp, kazandığını, Onun emrettiği yerlere sarf etmek, ibâdet yapmak olur. Çok sevâb olur. Ehlinin ve ıyâlinin nafakalarını ve borçlarını ödemek için çalışıp, helâl kazanmak, nâfile ibâdetleri yapmaktan kat kat dahâ sevâbdır.
Bütün ibâdetlerin kabûl olması, helâl lokmaya bağlıdır. Büyüklerden çoğu buyurdu ki:
(İbâdetler on kısmdır: Dokuz kısmı helâl kazanmaktır. Bir kısmı da bildiğimiz bütün ibâdetlerdir). O hâlde, mü'minler helâl kazanmaya çalışmalıdır. Harâmdan ve şüphelilerden kaçınmalıdır.
Bir kimse imâm-ı a'zam Ebû Hanife'den "rahmetullahi aleyh" sordu ki, (Vakitlerimi ibâdet ile geçirmek istiyorum. Bana bir şey yaz da, hep onu yapayım!) İmâm-ı a'zam alışveriş bilgilerini yazıp verince, (Bu, tüccârlara lâzım olur. Ben evimde oturup ibâdet ile meşgûl olacağım) dedi. Cevâbında, (Yiyecek ve giyecek lâzım olmayan kimse var mı? Ahkâm-ı islâmiyyenin alışveriş kısmını bilmeyen, harâm lokmadan kurtulamaz ve ibâdetlerin sevâbını bulamaz. Zahmetleri boşa gider ve azâba yakalanır ve çok pişmân olur) buyurdu.
"BU KONUDA BİR KİTAP YAZ!"
Harâmı, helâli, şübhelileri ve fâizi bilmeyen, bunları birbirinden ayıramayan, harâmdan kurtulamayıp, ibâdetleri boşuna gider.
Alışveriş bilgisini öğrenmeyenin, ticâret yapması harâmdır. İmâm-ı Ebülleys de "rahmetullahi teâlâ aleyh" böyle buyurmuştur. İmâm-ı Muhammed Şeybâni hazretlerine "Zühd hakkında bir kitâb yaz" dediklerinde, "Zühd için bey' bilgisi yetişir" buyurdu.