Mekkîzâde Asım Efendi

Mekkîzâde Asım Efendi
Büyük bir zatın kabrini ziyaret eden kimse, ona rabıta ederse, yani dünya işlerini düşünmeyip, kalbine
hiçbir şey getirmeyip, o zatın ruhunu, his organları ile anlaşılamayan bir nur farz ederek, bunu kalbinde bulundurursa, o ruhtan kendi kalbine bir şeyler akmaya başlar. O zatın feyzlerinden bir feyz ve hallerinden bir hal kendinde hasıl oluncaya kadar bu nuru kalbinde saklamalıdır...
Kabir yanına gelince, önce selam verilir. Mezarın sağ yanına, yani kıble tarafına, ayak ucuna yakın durur. Tanıdığı gibi, şeklini, suretini hatırına getirir. Eûzü ve besmele ile bir Fatiha ve onbir İhlas okur. Sevabını Resûlullah efendimizin ve bütün Peygamberlerin "aleyhimüsselâm" ve Eshâb-ı kiramın ve Evliyâ-i izâmın "aleyhimürrıdvân" ruhlarına ve bu zatın ruhuna hediye eder. Sonra oturur. Onun ruhunu gönlünde bulundurur. Kalbinde bir şey hasıl oluncaya kadar durur. Gelen kimse almasını bilir ise, o zat da vermeye ehil, olgun bir veli ise ve şartları gözeterek beklerse, elbette bir şey ele geçer. Bu şartlar, o zatın kendisini tanıdığına, selamını işitip cevap verdiğine, ruhunun kamil, olgun olduğuna, ruhunun bir zamana ve yere bağlı olmadığına, nerede hatırlarsa, orada imiş gibi feyz vereceğine, Allahü teâlâ,
feyzini, ruhun gıdasını onun ruhu ile gönderdiğine inanmaktır...
Her şeyi yaratan, gönderen, yalnız Allahü teâlâdır fakat her şeyi belli bir sebeple göndermek O'nun âdetidir. Onun nimetine kavuşmak isteyenin, Onun âdetine uyması, sebebi arayıp, bulup, öğrenip, onun sebebine yapışması lazımdır. Sebepleri aramak ve öğrenmek istememek, Allahü teâlânın âdetini bozmak olur. Fen derslerini, fen bilgilerini öğrenmek, Onun âdetine uymak, sebepleri öğrenmek demektir. Bir kabirden feyz almak için, o zata karşı, diri imiş gibi, edep ve saygı göstermek, kabri üzerine basmamak da lazımdır. O zat mürşid-i kâmil ise, kalbdeki nisbet geç hasıl olup, uzun zaman kalır. Mürşid olmayan veli ise, hasıl olan feyz ve nisbet, keskin ve çabuk gelip geçici olur.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek