Molla Câmî Ve Bir Arabî...

Molla Câmî Ve Bir Arabî...
Hac için yola çıktılar...
Mevlânâ Abdurrahmân Câmi, 1472 (H.877) senesinde Hicaz'a gitmek için yola çıktı. Her geçtiği şehirdeki âlimler onu karşılayarak, ziyâret edip, hayır duâsını aldılar. Bilmedikleri müşkillerini sorarak, verdiği cevaplara hayran kaldılar. Bağdât'ta Eshâb-ı kirâm düşmanları ile yaptığı münâzaralarda hep gâlip geldi. Bâzı insaflı olanların tövbe etmesine sebeb oldu. Uğradığı yerlerde, sultanlardan, emirlerden ve halktan pekçok hürmet, izzet ve ikrâm gördü. Daha önce vefât etmiş büyüklerin kabirlerini ziyâret etti. Medine-i münevvereye geldiğinde, Peygamber efendimize olan muhabbetini dile getiren kasideler söyledi.
Mevlânâ Abdurrahmân Câmi, Hicaz seferi esnâsında bir Arabi (Çölde yaşayan göçebe Arap) ile karşılaştı. Molla Câmi'nin güzel bir devesi vardı. O deve Arabi'nin hoşuna gitti. Arabi, kendi kafasına göre bir fiyat biçerek o deveyi satın almak istedi. Molla Câmi, Arabi'nin ısrârına dayanamayarak verilen fiyata devesini sattı. Arabi, kendi yükünü yükledi ve deveyi alıp gitti...

"Bana hasta deveyi sattın!"
Aradan on gün kadar bir zaman geçtikten sonra, o deve çölde kum fırtınasına tutulup öldü. Arabi, Mevlânâ Câmi'ye gelip;
-Bana hasta bir deveyi sattın, diyerek, küstahça sözler söyledi. Molla Câmi, adama parasını geri vererek;
-Deve nerede öldü? buyurdu. O da;
-Falan yerde, istersen gidip görelim, dedi. Molla Câmi, devenin öldüğü yere gitmeyi kabûl etti. Yola çıkmadan evvel, yakınlarından bir kimseye buyurdu ki:
-Bu Arabi'nin ölümü yaklaştı!..
Arabi, Mevlânâ Câmi hazretlerinin buyurduğu gibi, tam devenin kum fırtınasına tutulduğu yere getirince düşüp can verdi...

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek