Molla Ömer Karadâğî

Fâsid ve fâizli satışlardan sakınınız! Bu zamanda bunlardan sakınan acaba var mıdır? Bunları şeriate bağlı olan [Ehl-i sünnet] âlimlerinden sorup öğreniniz!
Biliniz ki, saadete kavuşmak için, bir veliye mânevi bağ ile bağlanmak lâzımdır. Bu da, onun, Allahü teâlânın sevgili kulu olduğuna inanmak ve onu sevmektir. Mânevi nisbet [yâni bir veliye muhabbet], kuvvetli olursa, ondan gelen feyizleri almakta sohbetin ve uzakta olmanın farkı olmaz. Allahü teâlâ, enfüste [insanda] ve âfâkta [insanın hâricinde] değildir. Onu bu ikisinin hâricinde aramalıdır. Buna akıl ermez. [Allahü teâlânın nimetlerini, ihsânlarını düşünerek, Onu sevene mümin ve Müslüman denir. Onu sevmesini kazanmak için, şeriate uyana ve bir mürşidi sevene (sâlih) denir. Allahın sevmesini kazanmış olana (veli) denir. Başkalarının da kazanması için çalışan veliye (mürşid) denir.]
MUHABBET ÇOK OLURSA...
Veliye mânevi bağ [yâni muhabbet] çok olunca, [Resûlullahın mübârek kalbinden çıkıp] velinin kalbinden gelen feyizlerden, bereketlerden almak da çok olur. Veliyi görür, sesini işitirse ve O da, teveccüh ederse, yâni feyiz vermek isterse, daha çok feyz alır. Fakat, herkese isti'dâdı, kâbiliyyeti kadar feyz gelir. Kâbiliyyet, şeriate uymakla artar. Şeriate uymayana, feyiz gelmez. Mânevi râbıtası bozuk olan, mürşidi tanımayan, kendine gelen feyizlerden alamaz."