Muhammed Hediyyetullah Makassarî
Bir Müslüman her gece yatarken, (Sübhânallahi velhamdü lillahi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber) yüz defa okursa, tesbih ve tahmid ve tekbir eylemiş olur. Böylece, muhâsebe yapmış olur. Kendini hesâba çekmiş sayılır. Tesbih söylemek, tövbenin anahtarıdır. Bunu çok okumakla, kusurlarının, günâhlarının affedilmesini istemiş olur. Bu günâhlardan dolayı, Hak teâlâya bulaştırılmış olan lekeleri tenzih ve takdis etmiş olur. Günâh işleyen bir kimse, bu emirlerin ve yasakların sahibinin azametini ve kibriyâsını düşünmüş olsaydı Onun emirlerine karşı gelemezdi. Günâhları yapması, Onun emirlerine ve yasaklarına kıymet vermediğini göstermektedir. Böyle şeyden, Allahü teâlâya sığınırız. (Tenzih) kelimesini, [yâni yukarıda yazılı olan tesbihi] çok okumakla, bu kusur affolunur. (İstiğfâr) etmek, günâhların örtülmesini istemektir. (Tenzih) kelimesini okumak ise, günâhların yok olmasını istemektir. (Sübhânallah) şaşılacak bir kelimedir. Söylemesi çok kısadır. Manâları ve faydaları ise pek çoktur.
(Tahmid) kelimesini çok okumakla, Allahü teâlâya şükredilmiş olur. Onun verdiği nimetlerin şükrü yapılmış olur.
(Tekbir) kelimesi, Allahü teâlânın, kulların yaptığı şükürlerden çok yüksek olduğunu, Ona yakışan şükrün yapılamayacağını göstermektedir. Çünkü Ona yapılan istiğfârlar, af dilemeler için de, çok istiğfâr etmek lâzımdır. Ona yakışan hamd, ancak Onun tarafından yapılabilir. Bunun içindir ki kendisi, Sâffât sûresinin son âyetinde, (Sübhâne Rabbike Rabbil'izzeti...) buyurmuştur. Kendini hesâba çekmek isteyenler, bu âyet-i kerimeyi çok okumalıdır. Böylece istiğfâr ve şükretmiş olurlar. İstiğfâr ve şükür edemediklerini de ve kusurlarını da bildirmiş olurlar.