Müslümana Nasihat Etmek Husûsunda

Müslümana Nasihat Etmek Husûsunda
"Tasavvuf ehlinin yolunu inkâr edenlerin hâlini uzun uzun düşündüm ve anladım ki; sûfilerin yolunu inkâr edenler, iki grupta toplanmaktadırlar. Birinci gruptakiler, câhillerdir. Câhile verilecek cevap, duâdan başka bir şey değildir. Diğer grup ise, ilim ehli olup da, dinin sünnetleri ve âdabları hakkında bilgileri az olanlar ve bu bilgilerin asıllarını araştırmaya, usûllerini öğrenmeye ihtiyâç duymayanlardır. Bu gibi yarım âlimler, din ilimlerinden fıkıh ve kelâma, rey, kıyâs ve tefekküre âit bilgileri öğrenmeye ihtiyâç duymama cahilliğini gösterenlerdir. Selef-i sâlihin, bu ilimleri öğrendiler ve kendilerinden sonrakilere bildirdiler. Onlardan da bizden öncekiler aldılar. Bunların bütün maksadı; "Ehl-i Suffa"ya, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) sünneti, ahlâkı, efâli (işleri) ve âdabı (edebleri) ile benzemek idi. Şayet tasavvuf ehlini inkâr edenler bunları bilselerdi, onların maksadının Selef-i sâlihinin maksadı olduğunu anlarlardı. Böylece de, o mübârek insanlara dil uzatmaktan sakınırlardı. Ehl-i tasavvufa dil uzatanların uygunsuz hâl ve sözlerini gördükten sonra, sûfilerin hâl, hareket ve edeblerine hadis-i şeriflerden delil getirerek bu kitabıma yazdım."
Bu eserinde yazdığı hadis-i şeriflerden bazısı şunlardır:
Temim-i Dâri'nin rivâyet ettiği hadis-i şerifte; "Din nasihattir, din nasihattir, din nasihattir" buyuruldu. Eshâb-ı Kirâm (radıyallahü anhüm), "Kimin için yâ Resûlallah?" diye sordular. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) "Allah için, Kitabı için, Resûlü için, ümerâ için ve bütün Müslümanlar için" buyurdu.
Cerir bin Abdullah (radıyallahü anh) "Biz, Resûlullaha, O'nu dinleyip itaat etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekâtı vermek ve her Müslümana nasihat etmek husûsunda biat ettik" buyurdu.
Ebû Hüreyre'nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, imân etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe, (kâmil) imân etmiş olmazsınız. Size bir şey bildireyim mi? Onu yaptığınız zaman birbirinizi seversiniz. Aranızda selâmı yayınız."

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek