Nasr Bin İbrâhim
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır Cehennem kapıları kapanır şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) (Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.)
(Ramazan bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda günahları bağışlar duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan bu ayda rahmetten mahrum kalır.)
(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman Allahü teâlâ meleklere müminlere istiğfar etmelerini emreder.) (Farz namaz sonraki namaza kadar; Cuma sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) (Peş peşe üç gün oruç tutabilenin Ramazan orucunu tutması gerekir.)
(Ramazan orucu farz teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) (Bu aya Ramazan denmesinin sebebi günahları yakıp erittiği içindir.) (Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) (Ramazanın başı rahmet ortası mağfiret sonu ise Cehennemden kurtuluştur.) (İslam kelime-i şehadet getirmek namaz kılmak zekat vermek Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) (Cennetteki güzel köşkler sözü hoş selamı çok yemek yediren oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.)
"BEN ORUÇLUYUM" DEYİN!..
(Bilhassa oruçlu iken çirkin kötü söz söylemeyin! Birisi size sataşırsa ona "Ben oruçluyum" deyin!) (Gerçek oruç sadece yiyip içmeyi değil boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.) (Allahü teâlânın gözlerin görmediği kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına ancak oruçlular oturur.) (Allah yolunda bir gün oruç tutanın yüzünü Allahü teâlâ yetmiş yıl ateşten uzaklaştırır.) (Temizlik imanın yarısı oruç da sabrın yarısıdır.) (Oruçlu iken ölene kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) (Oruç, şehveti keser.)