Nefsi Islah, Nafilelerin En Faydalısıdır
Abdülcelil Çelebi bir gün dergâha gelip Mevlevi tarikatında talebe olmak isteyen bir kişiyi, terbiye için bin bir gün mutfak hizmeti yapmakla vazifelendirdi. Bunun hikmeti sorulduğunda; "İnsan, yaratılış icabı, kendisine hizmet edilmesini sever ve bunu ister. Bu sebeple başkasına hizmet etmek, insanın burnunu yere sürtmekte, nefsinin isteklerini ve gururunu kırmakta, kötü sıfatları huyları gidermekte çok tesirlidir. Nefsi ıslah etmek nafilelerin en faydalısıdır. Talebeleri terbiyede başka hizmetlerin değil de, yemek pişirme hizmetinin olmasına gelince, bunun sebebi şudur: Hayvani ve nebati gıdalar, pişirmekle lezzetli olur, kıvama gelir. Talebe de, yemeklerin pişerek lezzetlenmesinden olgunlaşmasından ibret alır. O da yemek gibi oluncaya kadar, nefsini pişirmeye, manevi gıdasını elde etmeye çalışır. Bu çalışması ile günden güne manen ilerler. İşte, talebeleri terbiyede yemek pişirme hizmetinin seçilmesinin hikmeti onları terbiye ve manen ilerlemelerini temin etmektir. Talebe bu müddet içerisinde bahsedilen hâllere kavuşamazsa, onun işi zordur. Artık hocası ya salıverir, ya ona seyahati emreder. Yahut orta dereceli talebelerden birinin gözetimine bırakır." buyurdu.
Abdülcelil Çelebi, talebeleri ile beraber Nil Nehri'nin kenarına gitmişti. Orada oturup sohbet ediyordu. Bu sırada Abdülcelil Efendi'ye, Nil Nehri'nin suyunun azlığından dolayı ileride kıtlık ve pahalılık olabileceği endişesinden bahsedildi. Bunun üzerine Çelebi Abdülcelil, talebelerinden birisine bir kaside okumasını emretti. Kaside okunurken dinleyenlerde coşma hâlleri görüldü. Bu sırada Çelebi Abdülcelil Efendi; "Ey Nil! Sen de şu âşıklar gibi coş." dedi. Allahü teâlânın izni ile Nil'in suyu yavaş yavaş artmaya başladı. Etrafına taşacağı sırada; "Yeter!" buyurması ile yükselmesi durdu.
Abdülcelil Çelebi yirmi sene kadar insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı ve onları terbiye etmeye çalıştı. Çelebi Abdülcemil Efendi, onun terbiyesinde yetişip, evliyalık derecesine ulaşınca, icazet vererek yerine geçirdi. Sıla-i rahm için memleketine gitmek üzere bütün talebeleri ve sevdikleri ile helalleştikten bir süre sonra vefat etti.