“Kendinde bulunan gizli ayıpları araştırman, bilmediğin gâib şeyleri araştırmandan daha iyidir.”
“Allahü teâlâya olan sevgisini arttırmayan, sözü Allahü teâlâya çağırmayan kimse ile sohbet ve arkadaşlık etme!”
“O esnada Allahü teâlâ ile huzûrda olmasan da, zikri terk etme! Çünkü zikrettiğin hâlde O’ndan gâfil olman, zikretmediğin zamanki gafletinden daha azdır. Umulur ki, böyle zikir, seni gafletten uyandırır ve huzûra kavuşturur.”
“Kalbin ölü olmasının alâmetlerinden biri, insanın kaçırdığı iyiliklere üzülmemesi ve yaptığı kötülüklere pişman olmamasıdır.”
“Eğer adâletle muâmele olunursan, küçük günahlardan bile helak olursun. Allahü teâlâ ihsân ile muâmele ederse, büyük günâhın da olsa kurtulursun.”
“Zulmet nefsin askeri, ordusu olduğu gibi, nûr da kalplerin askeridir. Allahü teâlâ bir kuluna yardım etmek isteyince, nûr askerleri ile imdâd edip, zulmetten onu uzak eder.”
“İbâdetine, senden meydana geldi diye sevinme, Allahü teâlânın lütfu ile, ibâdetin sende meydana geldiğine sevin. 'Bunlar, Allahü teâlânın ihsânı ve rahmeti iledir' de.”
“Nimetlere şükretmeyen, elden çıkmalarına çalışmış olur. Nimetlere şükreden, onları en kuvvetli bağlarla bağlamış olur.”
“Onun yolunda kötülük üzere olduğun hâlde, sana ihsânları devam ediyorsa, bunların istidrâc, yani seni felâkete götüren şeyler olmasından kork. A’râf sûresi yüzseksenikinci âyet-i kerîmesi, meâlen; (Onları, bilemeyecekleri yönden azar azar helake yaklaştırırız) bunu haber vermektedir.”
“İşlemediğin amelin karşılığını isteme! Amelin makbûl ise, karşılık olarak sana yeter.”
“İnsanlar, sende var sandıkları şey için seni methederler. O hâlde, sen de nefsine, onu bildiğin gibi (hâline uygun) muâmele et.”
“Mümin, kendinde görmediği bir sıfatla methedildiği zaman, Allahü teâlâdan hayâ eder.”
“İnsanların en câhili, yakînen bildiği şeyi, başkalarının zannî olan işlerine uyup bırakandır.”
“Her kusurdan münezzeh olan Rabbim! Dostlarını, evliyânı öyle yaptın ki, onları bulan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor.”
“İki iş arasında durakladığın, iki şey arasını ayıramadığın zaman, hangisinin nefse daha ağır geldiğine dikkat et ve onu yap. Çünkü nefse ağır gelen, ancak doğru, hak olandır.”