Nefsini Cezalandırmak Isteyen Sünnete Uyar

Ebû Bekir-i Tirmizi buyurdu ki: "Himmetin sıfatlarını, muhabbet ehli tamamladı. Onlar da himmeti, sünnete uyup, bidatlerden kaçarak elde ettiler."
Ebü'l-Hasen Verrak buyurdu ki: "Kişi, Allaha ancak O'nun ve Peygamberinin emirlerine uymakla ulaşabilir. Kim Allah adamlarına uymadan Allahü teâlâya ulaşmaya kalkarsa, sapıtır."
Ebû Muhammed bin Abdülvehhâb es-Sekafi şöyle buyurdu: "Allahü teâlâ, amellerden ancak doğru olanı, doğru olanlardan hâlis olanı, hâlis olanlardan da ancak sünnete uygun olanı kabul eder."
Ebû Bekr bin Sa'dan buyurdu ki: "Allahü teâlâya ulaşmak; gafletten, günahtan, bidatten, sapıklıktan ve sapıklıklardan sakınmakla olur."
Ebû Amr ez-zücâci şöyle buyurdu: "İnsanlar, câhiliyye devrinde akıllarının ve arzularının güzel gördüğüne tâbi oluyorlardı. Peygamber efendimiz geldi ve onları tek tek İslâmiyete tâbi kıldı. Doğru akıl; İslâmiyetin güzel gördüğü, kötü akıl; İslâmiyetin kötü gördüğü akıldır."
Bâyezid-i Bistâmi buyurdu ki: "Otuz sene mücâhede ile uğraştım, ilimden ve ilme uymaktan daha lüzumlu bir şeye rastlamadım."
Yine Bâyezid-i Bistâmi şöyle buyurdu: "Siz havada uçan birisini gördüğünüz zaman, hemen o kimsenin faziletli, kerâmet sahibi birisi olduğuna hüküm vermeyin. Hatâ edebilirsiniz. O kimsenin hakikaten fazilet ve kerâmet sahibi olduğunu anlamak için, İslâmiyetin emirlerine uymaktaki hassasiyetine, Peygamber efendimizin ahlâkı ile ahlâklanmasına ve sünnet-i seniyyeye uymasına, hakiki İslâm âlimlerine olan muhabbet ve bağlılığına bakın. Bunlar tam ise, o kimse fazilet ve kerâmet sahibidir. Bunlara uymakta en ufak bir gevşeklik ve zayıflık bulunursa, o kimse için fazilet ve kerâmet sahibidir demek mümkün olmaz."
Sehl-i Tüsteri buyurdu ki: "Kişinin sünnet-i seniyyeye tâbi olmadan yaptığı her iş, nefsini sevindirir. Arzu ve isteklerine uymuş olur. Eğer sünnet-i seniyyeye uyarsa, nefsini cezalandırmış olur. Zira İslâmiyette nefse uymak yoktur ve kötülenmiştir. Herkesin arzusu, elbet sünnet-i seniyyeye uymak olmalıdır."
Ebû Hafs el-Haddâd şöyle buyurdu: "Amellerini ve hâlini, her zaman Kitâb ve Sünnetin emirlerine uydurmayan, aklını mükemmel gören, büyüklerin emrine giremez."