Nu'man Bin Mukarrin (radıyallahü Anh)
Büyük fitne önlendi!Resûlullahın vefâtından sonra, halife olarak Hz. Ebû Bekir seçilmişti. Bu sırada ortada büyük bir irtidat ya'ni dinden çıkış hareketi başladı. Hz. Ebû Bekir bu fitneye gereken cevabı verdi. Nu'man bin Mukarrin bu irtidat fitnesine karşı verilen mücâdelede de bulundu. Böylece irtidat fitnesinin, büyümesine meydan verilmeyerek büyük bir felâketin önüne geçilmiş oldu. Hz. Nu'man, bu hizmetlerine Hz. Ömer'in hilâfeti devrinde de devam etti. Onun hizmetleri, Irak ve İran taraflarında da çok oldu. 642 yılında Nihavend'de şehid oldu.
Hz. Ömer (radıyallahü anh) İran üzerine bir ordu hazırladı ve bu ordunun kumandanlığını da Nu'man bin Mukarrin hazretlerini tayin etti. Kûfe'den hareket eden 30.000 kişilik İslam ordusu, Firuzan kumandasındaki 150.000 kişilik İran ordusu ile Basra yakınlarındaki Nihavend'de karşılaştı. Savaş günlerce devem etti. İki taraf da üstünlük sağlayamıyorlardı. Nihayet bir cuma günü, İslam askeri hep birlikte cuma namazını kıldı. Nu'man hazretleri gözyaşları içinde dua etti ve sonunda;
"Allahım! Müslümanların zafer kazanması yolunda Nu'man'a şehidlik nasib eyle!" dedi. Bütün İslam askeri de "Amin!" dedi.
Sonra tekbirler alıp İran ordusuna hücuma geçtiler. En ön safta harb eden Nu'man hazretleri yere düştü. Hemen askere işaret ederek;
-Kimse kimse ile oyalanmasın, ben bile olsam, dedi.
Düşman yenildi, ancak...
İslam askeri hiç oyalanmadan hücuma devam etti. Bu sırada İran kumandanı yaralanınca düşman bir anda durakladı. Bunu fırsat bilen Müslümanlar nihai hücumu yaparak, kendilerinden beş kat fazla olan düşmanı hezimete uğrattı. İslam kumandanlarından Ma'kıl bin Yesar, hemen Nu'man bin Mukarrin hazretlerinin yanına geldi. Son anlarını yaşıyordu. Onu görünce son bir gayretle;
-İslam askeri ne yaptı? diye sordu. Ma'kıl:
-Zafer kazandı, deyince;
-Elhamdülillah! Bunu Hz. Ömer'e hemen bildiriniz! buyurup bu fani âlemden göç etti...