Osmanlı Şeyhülislâmı Zenbilli Ali Efendi
İKİNCİ BÂYEZÎD ZAMANINDA...Bu mübarek zatın doğum târihi bilinmemekte olup, 1526 (H. 932) senesinde İstanbul'da vefât etti. Türbesi Zeyrek Yokuşundadır.
Zenbilli Ali Efendi, ilim tahsiline memleketinde başlayıp, Alâeddin Ali bin Hamza Karamâni'den ders aldı. Kudûri Muhtasarı'nı ve Nesefi Manzûmesi'ni ezberledi. Bu ilk tahsilinden sonra İstanbul'a gitti. Orada, zamânın meşhûr âlimlerinden olan Molla Hüsrev'in derslerine devâm edip, ilim öğrendi.
Şeyhülislâm Efdalzâde Hamidüddin Efendi vefât edince, İkinci Bâyezid Hân tarafından 1497 (H. 903)'de Şeyhülislâmlığa tâyin edildi. İkinci Bâyezid Hân, Zenbilli Ali Cemâli Efendi gelinceye kadar fetvâ işlerinin Sahn-ı semân Medresesi müderrisleri tarafından yürütülmesini emretti. Ayrıca yeni yapılmış olan Bâyezid Medresesi müderrisliğinde de vazife verildi. Bundan sonra Şeyhulislâmların, Bâyezid Medresesinde müderrislik yapması âdet hâline geldi...
Yavuz Sultan Selim Hânın tahta çıkmasından sonra da vazifesine devâm eden Zenbilli Ali Efendi, hakseverliliği ve doğruluğu ile dikkati çekmiştir. Pâdişâhın her hareketinde İslâmiyete uymasında yardımcı olmuştur. 1516 (H. 922)'de yapılan seferler için fetvâ vermiştir.
Zenbilli Ali Efendi, Kânûni Sultan Süleymân Hân devrinde de vazifesinde kalıp Rodos Seferine katıldı. Rodos'un fethinden sonra orada birçok İslâm müessesesi kurdu...
ÖLÜM DÖŞEĞİNDE İKEN...
Şakâyık müellifi şöyle kaydetmiştir:
Zenbilli Ali Efendi ölüm döşeğinde iken, babamla birlikte ziyâretine gittik. Babamla gizli bir şeyler konuştular ve babam ağlamaya başladı. Ziyâretinden ayrıldıktan sonra babama, ağlamasının sebebini sordum. "Vefât edeceğini, Mûsâ aleyhisselâmın rûhâniyetinin sabahleyin gelip, kendisini âhirete dâvet ettiğini söyledi" dedi. Babam böyle deyince, ben de dayanamayıp gayri ihtiyâri ağladım...