Pîrî Reis

Pîrî Reis
Gazâya alışmış, denizlere tutkun Piri Reis, deryâlardan fazla uzak kalamayarak, Oruç Reis'in emrine girdi. Onun tarafından 1516'da İstanbul'a gönderildi ve Yavuz SultanSelim Hanın huzûruna kabul edildi. Aynı sene Mısır fethine çıkan Osmanlı donanmasında amirâl olarak vazifelendirildi. Daha sonraki senelerde hizmetlerine devâm ettikten sonra, Süveyş'teki Osmanlı donanmasına Hind Kaptan-ı deryâsı olarak tâyin edildi (1547). Daha önce Aden'i alan Portekizlilerden 26 Şubat 1548'de burasını geri aldı. Umman kıyılarında daha önce Portekizlilerin elde ettikleri yerlerin hepsini geri alarak Umman Denizinden onları attı.Muskat'taki Portekiz Garnizonunu zaptetti. Basra Körfezinde bâzı yerleri de fethettikten sonra, Katar Yarımadasını, Bahreyn Adalarını, Lahsa (Hasâ) kıyılarını Türk hâkimiyetine soktu. İhtiyârlığına rağmen mücâdelelerine yılmadan devâm eden Piri Reis, 27 parça gemisini Basra'da bırakıp, üç kadırga ile Süveyş'e dönmesi yanlış anlamalara ve ithamlara sebep oldu. Ömrünü denizlerde yılmadan mücâdele ile geçiren Piri Reis, 1555'te öldüğü zaman, ardında, o güne kadar bilinmeyen birçok deniz bilgileriyle dolu ciltlerce eserle, bugün bile hayranlıkla seyredilen haritalar bıraktı. Piri Reis'in eserleri çeşitli dillere çevrilerek basılmış ve onun şöhreti bilhassa 20. asırda dünyâya yayılmıştır. Türk denizcileri arasında başarılı bir kaptan-ı deryâ olan Piri Reis, aynı zamanda bir ilim adamı olarak bıraktığı eserlerle târihin sayfalarında unutulmazlar arasına girmiştir.

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek