Sakin Kalyona Binme

Sakin Kalyona Binme
Abdülehad Efendinin vefâtlarından birkaç sene sonra Mısır'a gitmem icâb etti. Mısır'a gittim. Dönüşte yol arkadaşım Hacı Hasan ile, eşyâlarımı İskenderiye'ye gönderdim. Hacı Hasan İskenderiye'ye vardığında eşyâlarımı hazır bir kalyona yüklemiş. Oraya varıp, eşyâlarımın kalyona yüklenmiş olduğunu görünce, Abdülehad Efendinin bana yaptığı tenbihler hatırıma geldi. Bu yüzden eşyâlarımı o kalyonla götürmemek için çok gayret ettim. Fakat bütün gayretlerim boşa çıktı. Bunun üzerine kazâya rızâ gösterip, Allahü teâlâya tevekkül ederek kalyonla yola çıktık. Yelkenler açıldı, uygun bir rüzgâr ile bir gün bir gece yol aldık. Sonra büyük bir fırtına çıktı. Çok tehlikeli durumlarda karşı karşıya kaldık. Bir sâhile yanaşmak imkânı yoktu. Kalyon su almaya başladı. Suyu tulumbalarla dışarıya atmak mümkün olmadı. Yetmiş kadar kişi, kurtulmak için sandallarla denize indiler. Fakat alabora oldular. Kayıktakiler yardım çığlıkları ile bağırıyorlardı. Kalyon da batmak üzereydi ki, Abdülehad Efendi denizin üzerinde görünüp; "Korkma, kurtulacaksın." dedi. Benden başka üç kişiye de böyle göründü. İki gün iki gece deniz üzerinde hocamın rûhâniyeti bizimle berâber bulundu ve bizi teselli etti. Bu şekilde Suriye'nin Trablus'una ulaştık. Bu sırada Abdülehad Efendi; "Mûsâ Ağa, bundan sonrası selâmettir." deyip kayboldu. Fakat yanımızda hiç harçlığımız yoktu. Bu sırada tanıdıklarımızdan birisi hâlimizi öğrenip, İstanbul'a gittiğimizde ödemek üzere, bize harçlık ve elbise verdi. Hattâ bir müddet evinde misâfir etti. Böylece Abdülehad Efendinin kerâmetleri ile memleketimize ulaştık.

Dünyâ Dedikleri Bir Hiçten Ibârettir

Vehbi Tülek

Açlık Nûr, Tokluk Ateş Şehvet Ise Odundur!

Vehbi Tülek

Artık O Mescidlere Gidip Gelen Kalmamıştır

Vehbi Tülek

Hasımlar Bizi Tâciz Etti Ancak Biz Onları Rahatsız Etmeyiz!

Vehbi Tülek

İnsan, Açlık Ile Tokluk Arasında Yemeli!

Vehbi Tülek