Seyyid Cemâleddîn Muhammed Ezherî
MOĞOL İSTİLASINDAN SONRA...Seyyid Cemâleddin Muhammed Ezheri hazretleri, Moğol istilasından sonra harabeye dönen Bağdad'da insanlara faydalı olmaya çalıştı. Hikmetli sözleri ve vaazlarıyla Bağdad halkını irşad etti. Çok talebe yetiştirdi...
Seyyid Cemâleddin hazretleri, vefâtı yaklaştığında, halifesi olan talebelerine ayrı ayrı nasihat ve vasiyet ederek, vazifelerini, nerelerde hizmet edeceklerini bildirdi. Bu vasiyetinde, huzûrunda bulunan Muhyiddin-i Dûsti'ye hitâben şöyle buyurdu:
"Ey Dûsti! Sen bedenen zayıf olduğun için, diyar diyar dolaşıp insanlara vaaz ve nasihat edemezsin, vücûdun buna tahammül etmez. Onun için sen, Geylân civârında bulun. Oranın nâhiye ve köylerinde hizmete devâm edersin. Geylân Nehri kenarına vardığında, Allahü teâlânın izni ile bâzı ilâhi sırlara kavuşursun... Oradan nehrin akışının ters istikâmetine doğru, yâni yukarıya doğru gidince bir düzlüğe varırsın. İşte orası senin vazife yerin olacaktır... Orada Allahü teâlânın kullarına, iki cihan saâdetine kavuşturan yolu anlatacaksın. İnsanlar senden çok istifâde edecek. Allahü teâlâ yardımcın olsun..."
HOCASININ EMRİNİ DİNLEDİ...
Muhyiddin-i Dûsti, hocası Seyyid Cemâleddin'in vefâtından sonra yola düşüp, târif edilen şekilde hareket etti. Geylân Nehri kenarına geldi. Ayaklarını suya sokar sokmaz, nehir, normal istikâmetinin tersine yukarıya akmaya başladı. Bu akıntıyı tâkib ederek hocasının târif ettiği düzlüğe gelince, orada durdu. Bu sırada, Geylân Nehri normal olarak akmaya başladı. Hocası tarafından kendisine bildirilen yerin burası olduğunu anladı ve İsâr isimli bu köyde yerleşti.
Yaptığı bütün işlerde Allahü teâlânın rızâsını gözeten Muhyiddin-i Dûsti, orada da emir ve yasaklara uymakta ve başkalarının da uymasını sağlamakta gayret göstererek çok talebe yetiştirdi.