Seyyidleri Seven Kimse...

Seyyidleri Seven Kimse...
GÖZÜNE OK SAPLANDI!..
Katâde hazretleri, Akabe, Bedir, Uhud ve diğer savaşlarda bulundu. Eshâb-ı kirâmdan Câbir bin Abdullah (radıyallahü anh) şöyle bildiriyor:
"Uhud Harbi sırasında Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) hücum eden müşriklere karşı vücudunu siper eden Katâde'nin gözüne bir ok isabet etti. Çıkan gözünü eline alarak Resûlullah Efendimizin huzuruna gelip: "Yâ Resûlallah! Benim çok sevdiğim bir hanımım var. Beni bu halde görürse hoş karşılamayabilir" deyince, Resûlullah Efendimiz Katâde hazretlerinin elinden gözü alıp çıktığı yere koydu, eskisi gibi sağlam oldu. Peygamberimizin mû'cizesiyle görmeye başladı. Hatta bu gözü diğer gözünden daha iyi görürdü...
Katâde hazretleri bir gece karanlıkta yatsı namazına giderken yolda Resûlullah Efendimize rastladı. Peygamber Efendimiz, O'na, "Katâde, sen misin?" diye sordu. Katâde de, "Evet, Yâ Resûlallah" dedi. Resûlullah Efendimiz "Dönüşte bana uğra!" buyurdu. Namazdan sonra uğradığında Resûlullah Efendimiz O'na bir hurma dalı verdi. O günden sonra Katâde hazretleri gece bir yere giderken yanında o hurma dalını taşıyınca ondan etrafa ışık yayılır, çevresini aydınlatırdı...
Katâde hazretleri buyurdu ki:
"Elbise, servet, güzellik ve ilim gibi nimetler kendisine verilip de tevazu etmesini bilmeyenlerin bu varlıkları kıyâmet günü kendilerine vebaldir."
"Bir kimse seyyidleri ve âlimleri severse, o kimse çok günahkâr bile olsa, Allahü teâlâ o kimseye pek çok ihsanlarda bulunur."

"SOHBET, BÜYÜK NİMETTİR"
"Kanaatkâr olup, elini ve dilini kötülükten muhafaza edip, evinde oturan kimseye Allahü teâlâ merhamet etsin. Allahü teâlânın sevdikleriyle görüşmek onların sohbetlerine katılmak büyük bir nimettir. Kim bu nimete kavuşmuş olarak ölürse, şüphesiz Allahü teâlânın ihsanlarına ve Cennetine kavuşur ve orada sevdikleriyle beraber olur."
"Allahü teâlâ, Cenneti nefslerinize karşılık kıldı. Nefsinizi, Cennet dururken, başka şeylere satmayınız."
Katâde hazretleri, vefat etmesine yakın buyurdu ki: "Kabir âzâbı üç şeyden meydana gelir. Bunun üçte biri gıybet, diğer üçte biri nemime (söz taşıma), diğer üçte biri de idrardan sakınmamaktır."

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek