"Sizden daha üstün bir kimse göremediğim için böyle yaptım" cevâbını verdi. Cemâat hayret içinde kalmıştı. Somuncu Baba'nın okuyacağı hutbeyi merakla beklemeye başladılar. Mimbere çıkan Somuncu Baba, öyle güzel bir hutbe irâd buyurdu ki, o zamana kadar cemâat böyle bir hutbeyi hiç kimseden dinlememişti. Hutbede; "Ulemâdan bâzısının, Fâtiha-i şerifenin tefsirinde müşkilâtı bulunmaktadır. Onun için, bugünkü hutbemizde bu sûrenin tefsirini yapalım." buyurdu. Fâtiha sûresinin yedi türlü tefsirini yaptı. Bu konuda nice hikmetli sözler beyân eyledi. Herkes hayret içinde kaldı. Bursa'da onun büyüklüğünü anlamayan kalmamıştı. Başta kâdı Molla Fenâri; "Somuncu Baba, önce bizim bu sûrenin tefsirindeki müşkilimizi halletti. O, bunun büyük bir kerâmetiydi. Çünkü, Fâtiha'nın birinci tefsirini bütün cemâat anlamıştı. İkinci tefsirini, cemâatin bir kısmı anladı. Üçüncüsünü anlayanlar çok azdı. Dördüncü ve sonraki tefsirlerini, içimizde anlıyan yok gibiydi." demekten kendini alamamıştı.