Son Devir âlimlerinden Yûsuf Nebhânî
Mahkeme Reisliği yaptıŞam'da kâdılık, Beyrut'ta Hukuk Mahkemesi Reisliği yaptı. Beyrut'ta yerleşerek uzun yıllar kâdılık vazifesinin yanında çok kıymetli eserler yazdı. Musul, Haleb, Diyarbakır, Şehrezûr, Bağdât, Samarra, Kudüs ve İstanbul gibi beldeleri gezdi. Gittiği yerlerdeki âlim ve velilerle sohbetlerde bulundu.
Büyük veli Seyyid Fehim Arvâsi hazretleri hacca giderken yolu üzerine çıkıp elini öptü, duasını aldı. Bereketli sohbetinde bulunup istifâde etti.
Yûsuf Nebhâni hazretleri ilim ve fazilette yüksek bir zât olduğu gibi, bütün gücüyle Ehl-i sünnet dışı zararlı ve reformcu cereyanlarla mücâdele etti. Hakiki kurtuluş yolu olan Ehl-i sünnet vel-cemâati müdâfaa etti. Bu sebeple Vehhâbiler ve kendilerinin selefi olduğunu iddiâ eden reformcu çevreler, bu büyük zâtı sevmezler, isminden ve eserlerinden bahsetmezler.
Bu mübarek zat buyurdu ki:
"El-Aliyy ism-i şerifini söyleyen, işlerinde muvaffak olup ilerler."
"Cumâ günü namazdan önce abdestli, elbisesi temiz ve kalbinden dünyâ düşüncelerini çıkarmış olarak iki yüz kerre 'Yâ Allahü el-mahmûdü fi fiâlihi' derse, Allahü teâlâ onun hastalığına şifâ verir."
Beyrut'ta vefât etti...
Osmanlı Devletinin son zamanlarında yaşayan Yûsuf Nebhâni hazretleri, devletin parçalandığını ve yıkıldığını görmüş, İslâm düşmanlarının bilhassa İngilizlerin türlü hileleriyle Türklerle Arapların birbirlerine düşman edildiklerine ve düşmanların maskarası durumuna düştüklerine şâhid olmuştu. Osmanlıların İslâmiyete yaptıkları hizmetleri takdir eden, ileri görüşlü bir zât olan Yûsuf Nebhâni hazretleri, 1932 (H.1350) senesi Ramazan ayında Beyrut'ta vefât etti...Yûsuf Nebhâni, son devir İslâm âlimlerindendir. İsmi Yûsuf bin İsmâil'dir. Nebhâni nisbesiyle meşhûrdur. 1849 (H.1265) senesinde Hayfa'da doğdu. 1932 (H.1350) senesinde Beyrut'ta vefât etti...
Küçük yaşından itibâren ilim tahsiline başlayan Yûsuf Nebhâni, 1866-1872 seneleri arasında Kâhire'deki meşhûr Câmiü'l-Ezher Üniversitesinde yüksek din ilimlerini tahsil etti. Câmiü'l-Ezher'i bitirdikten sonra 1874 senesinde kâdı tâyin edildi...
Mahkeme Reisliği yaptı
Şam'da kâdılık, Beyrut'ta Hukuk Mahkemesi Reisliği yaptı. Beyrut'ta yerleşerek uzun yıllar kâdılık vazifesinin yanında çok kıymetli eserler yazdı. Musul, Haleb, Diyarbakır, Şehrezûr, Bağdât, Samarra, Kudüs ve İstanbul gibi beldeleri gezdi. Gittiği yerlerdeki âlim ve velilerle sohbetlerde bulundu.
Büyük veli Seyyid Fehim Arvâsi hazretleri hacca giderken yolu üzerine çıkıp elini öptü, duasını aldı. Bereketli sohbetinde bulunup istifâde etti.
Yûsuf Nebhâni hazretleri ilim ve fazilette yüksek bir zât olduğu gibi, bütün gücüyle Ehl-i sünnet dışı zararlı ve reformcu cereyanlarla mücâdele etti. Hakiki kurtuluş yolu olan Ehl-i sünnet vel-cemâati müdâfaa etti. Bu sebeple Vehhâbiler ve kendilerinin selefi olduğunu iddiâ eden reformcu çevreler, bu büyük zâtı sevmezler, isminden ve eserlerinden bahsetmezler.
Bu mübarek zat buyurdu ki:
"El-Aliyy ism-i şerifini söyleyen, işlerinde muvaffak olup ilerler."
"Cumâ günü namazdan önce abdestli, elbisesi temiz ve kalbinden dünyâ düşüncelerini çıkarmış olarak iki yüz kerre 'Yâ Allahü el-mahmûdü fi fiâlihi' derse, Allahü teâlâ onun hastalığına şifâ verir."
Beyrut'ta vefât etti...
Osmanlı Devletinin son zamanlarında yaşayan Yûsuf Nebhâni hazretleri, devletin parçalandığını ve yıkıldığını görmüş, İslâm düşmanlarının bilhassa İngilizlerin türlü hileleriyle Türklerle Arapların birbirlerine düşman edildiklerine ve düşmanların maskarası durumuna düştüklerine şâhid olmuştu. Osmanlıların İslâmiyete yaptıkları hizmetleri takdir eden, ileri görüşlü bir zât olan Yûsuf Nebhâni hazretleri, 1932 (H.1350) senesi Ramazan ayında Beyrut'ta vefât etti...