Tövbesini Bozmayan Terzinin Güzel Sonu
Bir gün Abdullah ibni Üstad-ül-A'zam hazretlerinin yanına fakirlerden bir bölük kimse geldi. Karınları açtı. Abdullah hazretleri, İbn-i Nâfi' isimli hizmetçisine; "Filan ambara git! Oradan bu fakirler için hurma getir! Karınlarını doyursunlar" buyurdu.
Hizmetçi o ambarın boş olduğunu gâyet iyi bildiğinden, "O ambar boş" dedi. O zât, aynı emri tekrarlayınca, hizmetçi, ambarı boşalttıklarını, içinde hiçbir şey kalmadığını, tamâmen boş olduğunu bildirdi. O yine; "Sen ambara git! Orada hurma bulursun" deyince, hizmetçi gitti. Hakikaten orada hurma bulunduğunu gördü ve alıp getirdi. Fakirler o hurmaları yiyip karınlarını doyurdular...
Abdullah ibni Üstad-ül-A'zam hazretleri, bir zaman Mekke-i mükerremede şarap içen bir kimseyle karşılaştı. Böyle mübârek bir yerde, böyle çirkin bir günâhın işlenmesini hoş karşılamadı. O kimse, Abdullah ibni Üstad-ül-A'zam hazretlerine: "Ben terzilik yapıyorum. Şarap içmeye öyle alışmışım ki, onu içmesem sanatımı, işimi yürütemiyorum. İçmezsem, çalışamıyorum. Her ne kadar bırakmak istesem de, bırakamıyorum. Bunu bırakırsam, işimi devâm ettiremem" dedi.
Abdullah hazretleri; "Şayet Allahü teâlâ, sana içki içmeden de mesleğini devâm ettirmeni nasib ederse, içki içmeye tekrar dönmeyeceğine dâir bana söz ver!" dedi. O kimse de "Peki!" deyince, Abdullah hazretleri, Allahü teâlâya duâ edip, bu kimseye tövbe etmeyi nasib etmesi ve tövbesini kabûl etmesi için yalvardı...
O kimse içkiyi terk etti. İşini, içkisiz de yapabildiğini anladı. Önceki hâline tövbe etti ve tövbesini bozmadı. Abdullah ibni Üstad-ül-A'zam hazretlerinin delâleti ile tövbesinde öyle bir sadâkat gösterdi ki; sâlihlerden kıymetli bir zât oldu... Bu hâdiseden bir müddet sonra, Abdullah ibni Üstad-ül-A'zam, rüyâsında bir münâdinin, bu kimsenin ismini söyleyerek;
"Filân kimse için, filân yerde bir kabir kazınız! Kim onun cenâze namazında bulunursa, Allahü teâlâ onu magfiret eder" diye nidâ ettiğini gördü. Uyandığında, hemen o kimsenin hâlini sordu. Vefât ettiğini bildirdiler. Bild