Tükürüğüyle Yanan Müşrik Ukbe Bin Ebi Muayt

Tükürüğüyle Yanan Müşrik Ukbe Bin Ebi Muayt
"İŞTE BU OLAMAZ!.."
- Duyduğuma göre Muhammed'i yemeğe davet etmişsin. Bununla da kalmayıp onun teklif ettiği şehadet kelimesini de söylemişsin.
- Evet, öyle oldu.
- Olamaz! İşte bu olamaz!.. Hem şehadet kelimesini söyleyeceksin hem de bizimle dost olacaksın... Bu sana pahalıya mal olur. Bundan sonra hiçbir yerde iş bulamazsın.
Ukbe, dostunun bu sözlerinden endişe etmiş, şehadeti söylediğine pişmanlık duymaya başlamıştı.
- Olayı büyütme, dedi. Ben sadece "Ukbe'nin yemeğini yemeden gitti" diye bir söylenti çıkmaması için utandığımdan şehadet kelimesini getirdim, dedi.

"DOST"LARINI KIRAMADI!..
Übey kopardığı bu tavizden memnun olmuş, ama yeterli de bulmamıştı. Daha da ileri giderek yol gösterdi:
- Biz bu sözlerinin doğruluğunu ancak gidip O'na tükürdükten sonra kabul ederiz. Gideceksin, onu sevmediğini ifade eden bir tükürük fırlatacaksın!
Ukbe, dostlarının baskısına dayanamamıştı. Doğruca Efendimiz'in Darünnedve'de ibadet ettiği yere gitti. Tam dilinin ucunda topladığı tükürüğü fırlatacaktı ki aniden bir rüzgâr çıktı. Dudakları arasından çıkan tükürük geriye dönerek kendi suratına yapışıp hem de ateş gibi yaktı!..
Ukbe'nin yanağındaki yanığı görenler, nasıl olduğunu sorunca o da hadiseyi saklamadan anlattı...
Evet, "dost"larını kıramayan Ukbe, Bedir'de son nefesini müşrik olarak verdi...

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek