Ümmetim Arasında Bidatler Yayıldığı Zaman
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivayet eder. Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
(Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Ali'den müteşekkil dört kişinin sevgisi, ancak mümin kulun kalbinde toplanır.)
Mu'âz bin Cebel (radıyallahü anh) rivayet eder. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: (Ümmetim arasında bidatler yayılıp, Eshâbım kötülendiği zamân, âlimlerin doğruyu bildirmeleri lâzımdır. Eğer bildirmezler ise, Allahü teâlânın ve meleklerin laneti onların üzerine olsun.) "Âlimlerin açıklayacağı ilim nedir, yâ Resûlallah?" dediler. Buyurdu ki: (Ehl-i sünnet vel cemâat mezhebini açığa çıkarmak, Sahâbe-i güzinin faziletlerini bildirmek.)
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) rivâyet eder. Resûlullah Efendimiz buyurmuşlardır ki: (Allahü teâlâ size, Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Ali'nin sevgisini, namâz, oruç, hac ve zekât gibi farz etti. Allahü teâlâ onların üstünlüklerini inkâr edenlerin namâzlarını, oruç, hac ve zekâtlarını kabûl etmez.)
Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma) rivâyet etmişdir. Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: (Zamân ve mekândan mukaddes, kemiyyet ve keyfiyyetten münezzeh olan Allahü teâlâ, Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Ali'nin sevgisini sizin üzerinize farz etmiştir. Nasıl ki, namâzı ve zekâtı, orucu ve haccı farz etmiştir. Nasıl ki, tenleriniz [vücûtlarınız], namâzın ve zekâtın ve orucun, haccın şerefi ile şereflenir ise, kalbleriniz de, Ebû Bekr ve Ömer, Osmân ve Ali "radıyallahü teâlâ anhüm" hazretlerinin muhabbetleri ile süslenir, şerefli olur. Her kim benim ümmetimden, bedeni ile namâz kılar ve eliyle zekât verir ve ağzı ile oruç tutar ve ayağı ile hacca gider, Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Ali'yi kalbi ile dost edinir, o kimse, Allahü tebâreke ve teâlâ huzûrunda, Cebrâil ve Mikâil "aleyhimesselâm" gibidir. Her kim namâz kılar, zekât verir, oruç tutar ve hacceder ve lâkin, gönlü ile Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Ali'yi "radıyallahü teâlâ anhüm" sevmezse, o kimse, Allahü teâlâ "celle şânühü" dergâhında iblis gibidir ve iblisten kötü ve mel'ûndur.)