Uteybe Bin Ebi Leheb
"Senin kızını istemiyorum!"Uteybe, Resulullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve selem); "Ben senin dinini inkâr ettim ve senin kızını da istemiyorum. Artık ne sen bana gel, ne de ben sana geleyim" dedikten sonra Resulullah Efendimize saldırdı ve gömleğini yırttı. Peygamber Efendimiz;
"Yâ Rabbi, buna canavarlarından birini musallat et!" diye bedduâ eyledi...
O günlerde Uteybe ticaret için Şam tarafına gitmek üzereydi. Bundan sonra Uteybe Kureyşli tüccarlar ile yola çıkarak Zerka denilen bir yere geldiler. Orada bir arslan onların etrafında dolanmaya başladı.
Uteybe feryat ederek;
"Vallahi Muhammed'in bedduâsı yüzünden bu arslan beni parçalayacak. Muhammed Mekke'dedir ama, benim katilim odur" dedi. Arslan onların etrafında birkaç kere dolaştıktan sonra kayboldu. Onlar da Uteybe'yi aralarına alarak yattılar. Arslan tekrar dönüp aralarından geçerek Uteybe'nin yanına vardı ve onu parçaladı.
"Üçüncü bir kızım olsaydı..."
Resulullah Efendimizin bu iki mübarek kızı Hazret-i Osman ile evlendiler. Şöyle ki; önce Rukayye ile evlenen hazreti Osman, onun vefatından sonra Resulullah Efendimiz, Ümmü Gülsüm'ü Hazreti Osman'a nikâhladı. Ancak ne var ki Hicretin 9'uncu senesinde o mübarek kızı da vefat etti ve namazını Resulullah Efendimiz kıldırdı. Defnolunurken kabri yanında durup, mübarek gözlerinden yaşlar aktı.
Resulullah Efendimiz, Hazreti Osman'a hitaben;
"Ya Osman, üçüncü bir kızım olsaydı muhakkak ki onu da seninle evlendirirdim" buyurdular.