Yemeye, Içmeye Ve Giyime Dikkat Etmeli
Ahmed Efendi görüşmediği hâlde Sultan Abdülhamîd Han tarafından tanınmakta olduğu bilinmektedir. Erzurum Pasinler’in Tuylar köyünden bir zât, Sultan Abdülhamîd Han’ın ikamet ettiği Yıldız Sarayı’nda diğer bir arkadaşı ile birlikte nöbet tutmakta iken, Sultan bir ara balkona çıktı ve askerleri yanına çağırdı. Balkonun yanına gittiklerinde, Sultan diğer nöbetçiye hiçbir şey sormadan bir miktar para vererek hamama gitmesini söyledi. Sonra bu askerin gusletme imkânı bulamadan nöbete geldiği anlaşıldı. Erzurumluya dönerek; “Siz tarikat ehlisiniz. Hocanız kimdir?” diye sordu. Erzurumlu asker de; “Taşkesenli Şeyh Ahmed Efendi” cevabını verince; “Evet o zatla tanışıyoruz.” diyerek içeri girdi. Biraz sonra da elinde bir Kur’ân-ı kerim ile geri gelerek Erzurumlu askere; “Bu Kur’ân-ı kerimi hocan olan kardeşime verirsen memnun olurum” dedi. Erzurumlu, memleketine döndüğünde Ahmed Efendi’nin huzuruna gitti. Ahmed Efendi onu görünce; “Emanetimi getirdin mi?” diye sordu. O zat da, Sultan’ın verdiği Kur’ân-ı kerimi hemen hocasına teslim etti. Bu Kur’ân-ı kerim hâlen aile kütüphanesinde muhafaza edilmektedir. Taşkesenli Ahmed Efendi, 1909 (H.1327) senesinde Erzurum’da Taşkesen köyünde vefat etti. Bir sohbetinde talebelerine şöyle anlattı:
“Talebenin dikkat etmesi gereken ve kendine lâzım olan şeyler şunlardır: a) Kalbini ve niyetini kötülüklerden temizlemek, b) Farz ve sünnetleri yerine getirmeye çok hırslı olmak, c) Bid’atlerden ve fitnelerden uzak bulunmak, d) Tevazu ehli olmak, e) Devamlı iyi düşüncelerle meşgul olmak, f) Yemeye, içmeye ve giyime çok dikkat etmek, g) Dinin hudutlarından bir zerre bile dışarı çıkmamak, h) Ahdine vefa etmek, asla yalan söylememek, i) Kendini beğenmişler taifesinden olmamak, k) İbadet ve taatinden dolayı gururlanmamak.”