Bana incindiğini hiç görmedim

Sâlih Cermî hazretleri fıkıh, hadîs, nahiv ve lügat âlimidir. Basra’da doğmuş, Bağdâd’a yerleşmiş ve orada 225 (m. 839)’de vefât etmiştir. Bir dersinde buyurdu ki:

Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) ilmi, irfânı, fehmi, yakîni, aklı, zekâsı, cömertliği, tevâzuu, hilmi, şefkati, sabrı, gayreti, hamiyeti, sadâkati, emâneti, şecaati, heybeti, yiğitliği, belâgati, fesâhati, fetâneti, melâheti [güzelliği], verâı, iffeti, keremi, insâfı, hayâsı, zühdü, takvâsı bütün Peygamberlerden daha çoktu.
Dostundan ve düşmanından gördüğü zararları, eziyetleri affederdi. Hiçbirine karşılık vermezdi. Uhud gazâsında kâfirler mübârek yanağını kanatıp, dişlerini kırdıkları zaman, bunu yapanlar için, (Yâ Rabbî! Bunları affet! Câhilliklerine bağışla) diye duâ buyurmuştu. Şefkati çoktu. Hayvanlara su verir. Su kabını eliyle tutarak doymalarını beklerdi. Bindiği atın yüzünü ve gözünü silerdi. Her çağırana, lebbeyk (efendim) diyerek cevap verirdi. Kimsenin yanında, ayaklarını uzatmazdı. Diz çöküp otururdu. Hayvan üzerinde giderken, bir yaya görünce, arkasına bindirirdi. Kendisini kimseden üstün tutmazdı.
Bir yolculukta, bir koyun kebabı yapılacağı zaman, biri ben keserim dedi. Bir başkası, ben derisini yüzerim dedi. Diğeri, ben pişiririm dedi. Resûlullah da, ben odun toplarım deyince, Yâ Resûlallah! Siz istirâhat buyurunuz! Biz toplarız dediler. (Evet! Sizin her şeyi yapacağınızı biliyorum. Fakat, iş görenlerden ayrılarak oturmak istemem. Allahü teâlâ, arkadaşlarından ayrılıp oturanı sevmez) buyurdu. Kalkıp odun toplamaya gitti.
Eshâbının oturdukları yere gelince, baş tarafa geçmezdi. Gördüğü boş bir yere otururdu. Elinde bastonla, bir gün sokağa çıktı. Görenler ayağa kalktılar. (Başkalarının birbirlerine saygı duruşu yaptıkları gibi, benim için ayağa kalkmayınız! Ben de, sizin gibi bir insanım. Herkes gibi yerim. Yorulunca, otururum) buyurdu.
Çok zaman diz çökerek otururdu. Dizlerini dikip, etrâfına kollarını sararak oturduğu da görülmüştür. Yemekte, giymekte ve her şeyde hizmetçilerini kendinden ayırmazdı. Onların işlerine yardım ederdi. Kimseyi dövdüğü, sövdüğü hiç görülmedi. Her zaman hizmetinde bulunan Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) diyor ki: "Resûlullaha on sene hizmet ettim. Onun bana yaptığı hizmet, benim Ona yaptığımdan çok idi. Bana incindiğini, sert söylediğini hiç görmedim."

Toplam Görüntülenme: 1192

Yayın tarihi: Cuma, 16 Eylül 2016

Bunları okudunuz mu?