Şeytanın zincirini çözmek

Ahmed Es’ad Efendi Doksanbeşinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1150 (m. 1737) senesinde İstanbul’da doğdu. 1230 (m. 1814) senesinde vefât etti. Süleymaniye Medresesinde müderris iken, derslerinde buyurdu ki:

Münâzara ve sözle mücâdele âdabını bilmeyen avam tabakasına, münâzara için izin vermek, şeytanın zincirini çözmektir. Mücâdele etmek, âlimler için de iyi görülmemiştir. Nerede kaldı ki, câhil ve ahmak kimselere izin verilsin. Allahü teâlâ, Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) Nahl sûresinin yüz yirmi beşinci âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyurdu: “Ey Resûlüm! İnsanları Kur’ânla, güzel söz ve nasihatle Rabbinin yoluna (İslama) davet et. Onlara karşı en güzel olan bir mücâdele ile mücâdele yap. Şüphe yok ki, Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir ve O, hidâyete kavuşmuş olanları da en iyi bilendir.” 
Allahü teâlâ, Resûlüne “Sen, güzel huylu olarak yaratıldın” buyurduğu hâlde, O’na muhalifleri ile mücâdele hususunda mutlak izin vermeyip, mücâdelenin en güzel şekilde olması kaydını koydu. Allahü teâlâ, mücâdele ve münâzarayı zemmederek, Hac sûresinin üçüncü âyet-i kerîmesinde meâlen; “İnsanlardan kimi de vardır. Allahın dîni hakkında bir bilgisi olmadığı hâlde, mücâdele eder de, her inatçı şeytana tâbi olur” buyurdu.
Cedel (mücâdele ve münâzara) mekrûh olmakla beraber, birtakım şartları vardır. Cedelin sonu kırgınlıktır, muhabbetin azalmasıdır. Bunun ise hiç faydası yoktur. Sadece düşmanlığı artırır ve hakîkati inkâra kadar götürür. Sözle mücâdele zihni açar, konuşmayı geliştirir dense bile, cedelin kazandırdığı pek bir şey yoktur...
“Gıybet, belli bir müminin veya zimmî kâfirin ayıbını onu kötülemek için arkasından söylemektir. Allahü teâlâ, Hucurât sûresinin on ikinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Ey îmân edenler! Zannın birçoğundan kaçının. Çünkü bazı zan vardır ki günahtır. (Günah olan bu zan, iyi kimseye karşı beslenen kötü zandır.) Birbirinizin kusurunu araştırmayın (Allahın gizlediği ayıpları deşmeyin). Kiminiz de kiminizi arkasından çekiştirmesin (gıybet etmesin). Sizden herhangi biriniz, ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O hâlde (gıybet etmekte) Allah'tan korkun. Muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul edendir, çok merhametlidir” buyuruyor.
Peygamber efendimiz; “Koğuculuk yapan Cennete giremez” buyurdu.

Toplam Görüntülenme: 1059

Yayın tarihi: Perşembe, 15 Eylül 2016

Bunları okudunuz mu?