Buhârâlı gönül sultanı Hâce Evliyâ-i Kebîr

Hâce Evliyâ-i Kebîr hazretleri, Buhârâlıdır. Hicrî yedinci asrın ortalarında vefât etmiş olup, kabri Buhârâ yakınlarında Hakrîz Hisârı’nda Ayyâr burcu yakınındadır...

“YEMEĞİ BERABER YİYELİM”
Hâce Evliyâ, önceleri Buhârâlı bir âlimden ilim tahsil ediyordu. Bir gün, Buhârâ çarşısında nûr yüzlü bir zât gördü. Bu zâta gönlü meyletti. O zât çarşıdan bir miktar et alıp paket yaptırmıştı. Hâce Evliyâ, yanına yaklaşarak; “Efendim! Müsâade buyurursanız, bu paketi evinize kadar ben taşımak istiyorum” dedi. O da kabûl edip, berâberce evine kadar geldiler. Bu zât, Ehl-i sünnet âlimlerinin ve evliyânın büyüklerinden olan Abdülhâlık-ı Goncdüvânî hazretleri idi. O da bu genci gönülden kabûl eyleyip; “Bir saat sonra gelin, yemeği berâber yiyelim” buyurdu... Hâce Evliyâ oradan ayrıldıktan sonra, gönlünün önceki hocasının derslerinden soğumuş, yeni karşılaştığı bu nurlu zâta meyletmiş olduğunu hissetti... Bir saat sonra Abdülhâlık-ı Goncdüvânî’nin huzûruna koştu. Abdülhâlık-ı Goncdüvânî, bu sohbette onu oğulluğa kabûl etti...
Hâce Evliyâ’nın önceki hocası, her ne kadar onu Abdülhâlık-ı Goncdüvânî’nin sohbetlerinden vazgeçirmeye çalıştı ise de başaramadı ve bir gün o da hâline tövbe ederek Hâce Abdülhâlık hazretlerinin talebelerinden oldu.

“HERKESE MERHAMET ET!..”
Hâce Evliyâ-i Kebîr, Hâce Abdülhâlık-ı Goncdüvânî hazretlerinin huzûrunda, sohbet ve hizmetinde bulunmakla çok yüksek derecelere kavuştu. Onun, Ahmed Sıddîk’tan sonra ikinci halîfesi oldu. Abdülhâlık-ı Goncdüvânî, Vasıyyetname risalesinde, manevî oğulları Hâce Evliyâ-i Kebîr’e buyurdu ki:
“Sana vasiyet ederim ey oğul ki; her hâlinde ilim, edeb ve takvâ üzere ol! İslâm âlimlerinin kitaplarını oku! Fıkıh ve hadîs öğren! Câhil tarikatçılardan sakın! Şöhret yapma! Şöhrette âfet vardır. Aslandan kaçar gibi câhillerden kaç! Bid’at sâhibi sapıklar ile ve dünyâya düşkün olanlar ile arkadaşlık etme! Helâlden ye! Çok gülme! Kahkaha ile gülmek gönlü öldürür. Herkese şefkat ve merhamet et! Kimseyi hakîr görme! Kimse ile münâkaşa, mücâdele etme! Kimseden bir şey isteme! Tasavvuf büyüklerine dil uzatma! Onları inkâr eden felâkete düşer. Mayan fıkıh, evin mescid olsun!..”

Toplam Görüntülenme: 1445

Yayın tarihi: Cumartesi, 28 Şubat 2009

Bunları okudunuz mu?