Hacı Ahmed Efendi

Hacı Ahmed Efendi Malatya’da yaşayan velîlerdendir. Aslen Medîneli olup, âilesi Şam’a göç etti. Ahmed Efendi Şam’da doğdu ve burada zamânın âlimlerinden ilim öğrendi. Sonra Harput sancağında ikâmete tâbi tutuldu. Ahmed Efendi burada evlenerek, Harput’a yerleşti. Sonra Malatya’ya göçtü... 
Hacı Ahmed Efendi Malatya Medreselerinde ders verdi ve Ulu Câmide imamlık yaptı. 1884 (H. 1301) senesinde 60 yaşlarında vefât etti. Battalgâzi ilçesinde imâmlık yaptığı câminin mihrâbı önündeki mezarlığa defnedildi. Vefatından kısa bir zaman önce Ulu Câmi’deki bir vaazında buyurdu ki: 

Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını yalnız Muhammed “aleyhisselâm” anlamış ve hadîs-i şerîfleri ile bildirmiştir. Kur’ân-ı kerîmi tefsîr eden Odur. Doğru tefsîr kitâbı da, Onun hadîs-i şerîfleridir. Din âlimlerimiz, uyumayarak, dinlenmeyerek, istirâhatlerini fedâ ederek, bu hadîs-i şerîfleri toplayıp, tefsîr kitâblarını yazmışlardır. (Beydâvî) tefsîri bunların en kıymetlilerindendir. Bu tefsîr kitâblarını da anlayabilmek için, otuz sene durmadan çalışıp, yirmi ana ilmi, iyi öğrenmek lâzımdır. Bu yirmi ana ilmin kolları, seksen ilmdir. Ana ilmlerden biri, (Tefsîr) ilmidir. Bu ilmlerin ayrı ayrı âlimleri ve çok kitâbları vardır. Bugün kullanılan ba’zı Arabî kelimeler, fıkıh ilminde başka ma’nâya, tefsîr ilminde ise dahâ başka ma’nâya gelmektedir. Hattâ aynı bir kelime, Kur’ân-ı kerîmdeki yerine, aldığı edâtlara göre, başka ma’nâlar bildirmekdedir. Bu geniş ilmleri bilmeyenlerin, bugünkü Arabcaya göre, yapdıkları Kur’ân tercümeleri, Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsından bambaşka bir şey oluyor. Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsından, mezâyâsından, rumûzundan, işâretlerinden, herkes îmânının kuvveti kadar, bir şey anlayabilir... 

“TEFSİR, NÛRUN ANAHTARIDIR” 
Tefsîr, anlatmakla, yazmakla olmaz. Tefsîr, din büyüklerinin kalblerine doğan bir nûrdur. Tefsîr kitâbları, bu nûrun anahtarıdır. Çekmeceyi anahtarla açınca, mücevherler meydâna çıkdığı gibi, o tefsîrleri okumakla, kalbe bu nûr doğar. Seksen ilmi iyi bilenler, tefsîrleri anlayıp, bizim gibi din câhillerine bildirmek için, çeşidli derecedeki insanlara göre, binlerle kitâb yazmışlardır. (Mevâkib), (Tibyân) ve (Ebülleys) gibi, Türkçe kıymetli tefsîrler, bu kitâblardandır... 

Toplam Görüntülenme: 1079

Yayın tarihi: Perşembe, 29 Eylül 2011

Bunları okudunuz mu?