Mevlânâ Kâsım Ali

Mevlânâ Kâsım Ali Bedahşî, Hindistan’da yetişen büyük velîlerdendir. Mevlânâ Kâsım Ali önceleri Hâce Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin talebelerinden idi. Hâce hazretleri, onun terbiyesini, mânevî olarak yetişmesini, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine havâle etmiş, o da Mevlânâ’nın yetişmesi için çok gayret etmiştir. İmâm-ı Rabbânî, Bâkî-billah hazretlerine gönderdiği bir mektupta Mevlânâ’nın hâlini şöyle anlatır: “Mevlânâ Kâsım’ın hâli daha iyidir. Hâllere gark oluyor ve kendini unutuyor. Adımını bütün cezbe makamlarından yukarıya attı...” 

Yine İmâm-ı Rabbânî, Bâkî-billah hazretlerine yazdığı başka bir mektubunda: “Mevlânâ Kâsım Ali’nin herkesi en yüksek makâma ulaştırmaktan nasîbi vardır. Her şeyin doğrusunu yine Allahü teâlâ bilir” diye yazmıştır. 
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât’ının birinci cild, 118. mektubu Mevlânâ Kâsım Ali’ye yazılmış olup şöyledir: 
“Bizi sevenlerden Mevlânâ Kâsım Ali’nin yolladığı mektup geldi. İçindekiler anlaşıldı. Fussilet sûresinin 46. âyet-i kerîmesinde meâlen: (İyi iş yapan kendine iyilik etmiş olur. Kötülük yapan da, kendine etmiş olur) buyuruldu. Hâce Abdullah-ı Ensârî buyurdu ki: ‘Yâ Rabbî! Her kimi helâk etmek istersen, bizim üzerimize saldırtırsın!’ 
Hak teâlâ, bütün Müslümanları, bu fakîrlere (tasavvuf büyüklerine) inanmamaktan ve onlara laf atmaktan korusun. İnsanların efendisi sevgili Peygamber efendimiz hürmetine bu duâmızı kabûl buyursun Âmîn...” 

“YARDIMINLA KURTULAYIM!..” 
Mevlânâ Kâsım Ali hazretleri vefatından kısa bir zaman önce şöyle dua etti: 
“Yâ Rabbî! Muhakkak ki, kazâ ve kaderin bana gâliptir. Beni, şehvet zinciri ile kuvvetlenmiş nefsin arzuları esir ettiler. Sen bana yardım et de kurtulayım. Beni kimseye muhtâc etme! İhsânınla, kendi isteklerimi bile arzu etmeyeyim. Evliyânın kalblerini nûr güneşleri ile aydınlatan sensin. Seni bununla bilirler, tanırlar. Birliğini bununla söylerler. Senden başkasını sevmesinler, başkasına sığınmasınlar diye, sevdiklerinin kalblerinden düşmanların sevgisini çıkaran sensin! Herkes onlara yabancı, fakat sevdikleri sensin. Cihan karşılarına dikilse de, onlara hidâyet veren, yol gösteren sensin. Seni kaybeden ne bulur? Seni bulan ne kaybeder? Senden başkasına râzı olan zarardadır. Sana baş kaldıran hüsrândadır.” 

Toplam Görüntülenme: 1070

Yayın tarihi: Cumartesi, 01 Ekim 2011

Bunları okudunuz mu?