ahmaklar Bunu Anlamaz!

ahmaklar Bunu Anlamaz!
"EY MÜSLÜMAN! İYİ BİL Kİ!.."
İmâm-ı Rabbâni hazretleri, Abdullah bin Muhammed Bâki-Billah'a yazdığı bir mektupta özetle şöyle buyuruyor:
"Ey Müslümân! İyi bil ki, gördüğün, işittiğin her şey, meydâna gelen her şey, madde ve cisim, bunların hâssaları, akıllar, fikirler, düşünceler, gökler, yıldızlar, elementler ve bileşik cisimler yok idi. Hepsi, Allahü teâlânın istemesi ve yaratması ile var oldu. Onun yaratması ile yoktan var oldukları gibi, varlıkta kalabilmeleri, yok olmamaları için de, her ân, Onun istemesine ve kuvvetine muhtâcdırlar. Sebeblerin ve şartların değişmesi ile Allahü teâlânın fiilini, yapmasını perdeliyor, bizden örtüyor. Kuvvetinin, kudretinin meydâna çıkması için, yapması ve yaratması için, sebebleri, vâsıtaları araya koymuştur. Aklı olan, uyanık olan, kalb gözlerini, Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) uyarak, sürmelemiş, cilâlamış olan kimse, bu sebeblerin de, vâsıtaların da, Allahü teâlâ tarafından yaratıldığını ve her ân Onun kuvvetine muhtâc olduklarını, Onun ile var olup, Onun ile varlıkta kalabildiklerini, yoksa hepsinin cânsız, tesirsiz, hareketsiz ve kuvvetsiz olduklarını ve kendileri gibi olan, başkalarına tesir edemeyeceklerini ve kendileri gibi olan, başka şeyleri yapamayacaklarını düşünür... Aklı olan kimse, cânsız bir cismin hareket ettiğini görünce, bunu hareket ettiren bir kuvvetin varlığını anlar... Demek ki, cânsız bir cismin, hareket etmesi, bunu harekete getiren bir fâilin, bir kuvvetin varlığını akıl sâhiblerinden gizlemiyor. Hareket eden cismin cânsız olması, bir fâilin, bir kuvvet sâhibinin mevcûd olduğunu, akıl sâhiblerine haber veriyor...

"FÂİLİ İNKÂR EDİYORLAR!.."
Bütün sebebler, vâsıtalar da böylece, Allahü teâlânın varlığını, kudretini akıl sâhiblerine ilân ediyor, bildiriyor. Fakat eblehler, ahmaklar, cismin hareketini görünce, kendiliğinden hareket ediyor sanarak, kuvvet sâhibini, fâili göremeyip anlayamıyor. Akılları olmadığından, hareket eden cânsız cismi, kuvvet sâhibi zannediyor. Bunu hareket ettiren kuvveti, fâili inkâr ediyor, kâfir oluyorlar..."
Abdullah bin Muhammed Bâki-Billah hazretleri bu mektup kendisine ulaştıktan kısa bir zaman sonra vefat etti...

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek