aklında Eksiklik Olmayan Yoktur!
"İYİLİK ZAYİ OLMAZ!"Diyarbakır'da medrese tahsilini bitirdikten sonra Bursa'ya yerleşen Açıkbaş Mahmûd Efendi, Ulucâmi ve Dâye Hâtun (Tayakadın) câmilerinde vaazlar vererek talebe okuttu. Şöhreti her tarafa yayıldı. İnsanlar uzaktan ve yakından sohbetlerine koşup istifâde ettiler. On iki ilimden bahseden bir eser yazarak veziriâzam Köprülüzâde Ahmed Paşaya hediye etti. Veziriâzamın ve zamânın pâdişâhının iltifât ve ihsânlarına kavuştu. "Resmi" mahlâsıyla Arapça, Farsça ve Türkçe olarak pek çok şiir yazdı. Ulucami'deki vaazlarında buyurdu ki:
"Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet ediniz. Kendinizi ölmüş biliniz, iyilik zayi olmaz, günah unutulmaz."
"Aklında eksiklik olmayan hiç kimse yoktur. Çünkü dünyâlıktan eline bir şey geçtiği vakit sevinir, fakat ömrünün azaldığına üzülmez."
"Kabirleri ziyâret ediniz. Sâlih kimseleri de ziyâret ediniz. Hayırlı işler yapınız. Böyle yaparsanız, her şeyiniz düzelir."
"Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Peygamber efendimiz; (Mümin kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise, günâhını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür) buyurdu."
"Kıyâmet günü Arş-ı a'lâ tarafından bir münâdi Yûnus sûresi 62. âyet ile meâlen; (Ey Allah'ın sevgili kulları! Sizin için bir korku yoktur. Siz mahzûn da edilmezsiniz) diye nidâ eder. Bu nidâdan sonra herkes başını yukarı kaldırır ve; inandık imân ettik, derler. Ancak, münâfıkların başları hiç yukarı kalkmaz ve eğik kalır."
"NE MÎRİM NE EMÎRİM!.."
Bir defâsında da; "Allahü teâlâya şükre sebeb olan dünyâlık insana zarar vermez" buyurdu.
"Bir sözü anlamayacak kimseye söyleme! Çünkü o söz, ona zararlı olup, fayda vermez."
Açıkbaş Mahmûd Efendi, 1666 (1077) senesinde Bursa'da vefât etti. Dâye Hâtun Câmii haziresinin batı kısmında defnedildi. Vefatından kısa bie zaman evvel söylediği şu beyitler meşhur oldu:
"Bu âlem-i fânide ne mirim ne emirim/Üftâde-i vâdi-i fenâ merd-i hakirim./El-minnetü lillah ki olup cân ile bende/Meydan-ı muhabbette nazar-kerde-i pirim./Bâriye şükür mâlik-i gencine-i râzım/Yok sim ü zerim gerçi bu dünyâda fakirim..."