merhaba Ey Derviş Oğlu Derviş!

Ahmed Şernûbi hazretleri, vefat etmeden evvel yanında bulunanlara şu nasihati yaptı:
"FÂSIKLARLA ARKADAŞLIK ETME!"
Her mü'min, Allahü teâlâya düşman olanları sevmemeli, İslâmiyyete yapışanları sevmelidir. Bunu sözlerinde ve mümkün ise, hareketlerinde belli etmelidir. Âsi ve fâsıklarla arkadaşlık etmemeli, fıskı çok olanlardan, çok kaçınmalıdır...
Büyüklerimizden ba'zıları, fâsıklara ve zâlimlere çok sert davranırdı. Ba'zıları da, hepsine şefkat ve merhamet gösterip, nasihat ederdi. Ya'ni her şeyin kazâ ve kader ile olduğunu düşünerek, fâsıklara ve zâlimlere acırlardı. Bu hâl, büyük ve kıymetli ise de, câhiller, ahmaklar, burada aldanır. Îmânları za'if ve İslâmiyyete uymakta gevşek olanlar, kendilerini Allahü teâlânın kazâ ve kaderine râzı sanır. Hâlbuki, bu rızâ ve bağlılığın alâmeti vardır: Bir kimseyi döverler, malını alırlar, hakâret ederler de, hiç kızmaz, bunları affeder, acırsa, kazâya rızâsı olduğu anlaşılır. Fakat, kendine yapılanlara kızıp da, Allahü teâlâya karşı gelenlere acıyarak, kaderleri böyle imiş derse, dinde gevşeklik, münâfıklık ve ahmaklık etmiş olur. İste, kazâ ve kaderi bilmeyenlerin, fâsıklara ve kâfirlere acımaları ve bunlara muhabbet etmeleri, imânlarının sağlam olmadığına alâmettir. İslâmiyyete karşı duranları ve Müslümânlara düşman olanları sevmemek, bunları düşman bilmek farzdır.