merhaba Ey Derviş Oğlu Derviş!

merhaba Ey Derviş Oğlu Derviş!
Bu emir üzerine İstanbul'a giden Ahmed Şernûbi hazretleri Şeyh Nûreddin'in huzûruna vardı. Evliyâ bir zât olan Şeyh Nûreddin onu görünce; "Merhaba ey Peygamber efendimizin emri ile gelen kimse! Merhaba ey derviş oğlu derviş!" buyurdu. Şeyh Nûreddin'in iltifât ve ihsânlarına kavuşan Ahmed bin Osman Şernûbi ona talebe oldu. Bir müddet sonra hocası ona icazet ve hilâfet vererek memleketine gönderdi. Bir müddet sonra talebelerinden birkaç kişi ile birlikte İstanbul'a gitmek üzere Mısır'ın Dimyat iskelesinden bir gemiye bindi. Günler süren bir yolculuktan sonra Antalya civârında bir yere çıktılar. Bu sırada ağır hastalığa tutulan Ahmed Şernûbi orada vefât etti...
Ahmed Şernûbi hazretleri, vefat etmeden evvel yanında bulunanlara şu nasihati yaptı:

"FÂSIKLARLA ARKADAŞLIK ETME!"
Her mü'min, Allahü teâlâya düşman olanları sevmemeli, İslâmiyyete yapışanları sevmelidir. Bunu sözlerinde ve mümkün ise, hareketlerinde belli etmelidir. Âsi ve fâsıklarla arkadaşlık etmemeli, fıskı çok olanlardan, çok kaçınmalıdır...
Büyüklerimizden ba'zıları, fâsıklara ve zâlimlere çok sert davranırdı. Ba'zıları da, hepsine şefkat ve merhamet gösterip, nasihat ederdi. Ya'ni her şeyin kazâ ve kader ile olduğunu düşünerek, fâsıklara ve zâlimlere acırlardı. Bu hâl, büyük ve kıymetli ise de, câhiller, ahmaklar, burada aldanır. Îmânları za'if ve İslâmiyyete uymakta gevşek olanlar, kendilerini Allahü teâlânın kazâ ve kaderine râzı sanır. Hâlbuki, bu rızâ ve bağlılığın alâmeti vardır: Bir kimseyi döverler, malını alırlar, hakâret ederler de, hiç kızmaz, bunları affeder, acırsa, kazâya rızâsı olduğu anlaşılır. Fakat, kendine yapılanlara kızıp da, Allahü teâlâya karşı gelenlere acıyarak, kaderleri böyle imiş derse, dinde gevşeklik, münâfıklık ve ahmaklık etmiş olur. İste, kazâ ve kaderi bilmeyenlerin, fâsıklara ve kâfirlere acımaları ve bunlara muhabbet etmeleri, imânlarının sağlam olmadığına alâmettir. İslâmiyyete karşı duranları ve Müslümânlara düşman olanları sevmemek, bunları düşman bilmek farzdır.

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek