Abdullah Bin Şeyh Ali

Abdullah Bin Şeyh Ali

Zamânının büyük âlimlerinden çeşitli ilimleri tahsil eden Abdullah bin Şeyh Ali, Yemen bölgesinde yüksek âlimlerden okuduktan sonra Hindistan'a gidip Ahmedâbâd şehrinde Şeyh bin Abdullah Ayderûs'u ziyâret edip, onun ilim meclislerinde bulundu. O mübarek zattan icâzet (diploma) aldı. İlim ve tasavvufta yüksek dereceye ulaştıktan sonra Yemen'e döndü...

Abdullah-ı Yemeni hazretleri ilim ve fazilet sâhibi, ilmiyle âmil, cömert bir zât idi. Sultanlar gibi ikrâm ve ihsânlarda bulunurdu. Fakirlere pekçok sadaka verirdi. Devlet adamları yanında, itibârı çoktu. Çok güzel yazı yazar ve şiirler söylerdi. Şiirleri bir divânda toplandı ve insanlar arasında meşhûr oldu.

Abdullah-ı Yemeni hazretlerinin çok kerâmeti görüldü... Bir defâsında Sâhil bölgesine gitmişti. Vâlinin adamları haksız olarak vergi ve mal istediler. Abdullah-ı Yemeni hazretleri haksız vergi vermenin haram olduğunu belirterek vermek istemedi. Vâli vazifelilerine emir verip ısrar edince, dört kişinin bile zor kaldırabileceği bir yükü elleriyle kaldırdı, bir kenara fırlattı ve oradan uzaklaştı. Bu durumu işiten vâli korktu, huzûruna gelerek af ve özür diledi...

Bir defâsında da fakirlerden bir topluluk Abdullah-ı Yemeni hazretlerine gelerek Allahü teâlâya kendilerini zengin kılması için duâ etmesini istediler. Duâ etti ve Allahü teâlâ onları zengin kıldı. Bâzıları da Allahü teâlânın kendilerine hacca gitmeyi kolaylaştırması için duâ etmesini istediler. O kimseler ellerinde hiç imkân olmadığı hâlde kolaylıkla hacca gittiler.

Abdullah-ı Yemeni hazretleri kerâmetlerini gizlerdi. Yakın talebe ve dostlarına da gizlemelerini emrederdi. "İstikâmet yâni doğruluk üzere olunuz. Çünkü en büyük kerâmet istikâmet üzere olmaktır" derdi. Kendisinden zuhûr eden ve görmüş oldukları kerâmetleri hicri 1040 senesine kadar anlatmamaları üzerine söz almıştı. Böylece 1040 yılına yakın vefât edeceğini de kerâmetle bildirmişti.

Ömrünü İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmekle geçiren Abdullah-ı Yemeni hazretleri Yemen'in Veht köyünde vefât etti. Ziyâret edenlerin, onu vesile ederek yaptıkları duâlar kabûl olunmakta ve korktuklarından emin olmaktadırlar. Abdullah-ı Yemeni hazretlerinin kabri üzerine, Osmanlılar zamanında Yemen vâlisi Muhammed Paşa bir türbe yaptırmıştır.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek