Anadolu Velîlerinden Hüseyin Basretî
Çok talebe yetiştirdi...Şeyh Hüseyin Basreti, ayrıca Molla Abdülhamid Raşini'den de ilim öğrendi. Hocası Şeyh Ömer Zenkâni ona ilimde icâzet verdi. Ancak tasavvufta vermedi. Tasavvufta da, asrın büyük âlimi ve meşhur velisi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi'den naklen aldı.
Şeyh Hüseyin Basreti hazretleri insanları irşâd edip çok talebe yetiştirdi. 1901 (H.1317) senesinde Diyarbakır'a gitti. Bir müddet sonra oradan Haleb yoluyla Şam'a ulaştı. Tam dokuz sene memleketinden ayrı kaldı. Asli vatanı Buhtan'a dönmeyi çok arzu etti. O civardaki insanları irşâd etmek istiyordu. 1913 (H.1329) senesinde memleketine dönüp, Basret köyüne gitti. O havâlide insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatıp, emr-i mâruf yapmak için Basret köyünden diğer köylere de gitti.
Her ilimde mâhir idi...
Şeyh Hüseyin Basreti, yüksek derecede âlim, her ilimde mâhir olup, sünnet-i seniyyeye tam uyardı. Güzel yüzlü tatlı sözlüydü. Son derece yumuşak huylu, din ve dünyâ işlerinde yüksek derecede basiret sâhibi idi. İnsanlara dâimâ yumuşak olmalarını İslâmiyete uymalarını tavsiye ederdi. Dünyâya hiç meyletmez, hep hüzünlü bir hâlde olurdu.
Bu mübarek zat vefâtı sırasında devamlı; "Sübhâneke inni küntü minezzâlimin..." derdi. Hastalığı şiddetlenince, gözlerinden yaş geldi. "Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah" deyip dudaklarını kapatarak vefât etti. 1914 (H.1333)Vefâtı bölge ahâlisini çok üzdü. Hâlidiyye köyünde defnedildi. Edep ve ilim ehli olan temiz nesli devâm etmektedir...