Bana Duâ Ediniz, Size Icâbet Edeyim
Müslümanların her günkü duâsı, Fâtiha-i şerifedir ki, beş vakit namazın, her rekâtında okunur. Böylece, her gün en az, kırk kere okunur. Fâtiha-i şerife sûresinin meâl-i şerifi şudur: (Bismillâhirrahmânirrahim: Rahmân ve rahim olan Allahü teâlânın ism-i şerifini okuyarak başlıyorum. Hamd ve senânın en üstünü, bütün âlemleri [yaratan, bir nizâm üzere birbirine bağlayan] Allahü teâlâya mahsûstur. Allahü teâlâ, dünyada ve âhırette kullarına çok merhamet edicidir. Kıyâmet gününün mâliki [ve hâkimi] yalnız Odur. Biz, ancak sana ibâdet ederiz [Senden başka ibâdete lâyık ve müstahak olan hiçbir şey yoktur.] Ve ancak senden yardım isteriz. Bizi [Îtikatımızda, fiillerimizde ve sözlerimizde ve ahlâkımızda ifrât ve tefrit arasında orta yol olan] doğru yolda bulundur. [Din-i islâm ve sünnet-i enâm olan sırât-ı müstakimde bizi sâbit eyle.] Bizi kendilerine [fadl ve ihsânın ile] nimet verdiğin kimselerin [Peygamberlerin, Velilerin ve Sıddiklerin] yolunda bulundur. [Hakkı kabul etmeyip] senin gadabına uğrayanların ve sapıkların yolunda bulundurma! [Yâ Rabbi. Âmin: Kabûl buyur Allahım!])
Bundan başka, Kur'an-ı kerimde yüzlerce duâ vardır ki, her biri ve mânaları tefsir kitaplarında uzun yazılıdır.
Kur'an-ı kerimde [Allahü teâlâya duâ edenlere verilecek ecrleri [karşılıkları] ve duâ etmek lâzım olduğunu ve yapılan duâların kabul edileceğini bildiren pek çok] âyet-i kerimeler vardır.
Mümin sûresinin altmışıncı âyetinde meâlen (Bana duâ ediniz, size icâbet edeyim [kabul ederim]) buyurulmuştur.
Bekara sûresinin yüzseksenaltıncı âyetinde meâlen: ([Ey Resûlüm], Kullarım sana benden sorarlarsa, Ben [ilim ve icâbetle] yakınım. Bana duâ ettikleri zaman duâlarına icâbet ederim [kabul ederim]. Benden icâbet istesinler ve bana iman etsinler) buyurulmuştur.