Büyük Müderris Behâüddîn Lütfullah

Büyük Müderris Behâüddîn Lütfullah
BALIKESİR'DEN EDİRNE'YE...
Zamanındaki büyük âlimlerden ilim öğrenerek yetişen Mevlânâ Behâüddin, daha sonra Hâcezâde Muslihuddin Mustafa bin Yûsuf'un hizmetine girdi. Kısa zamanda yükselerek, Hâcezâde'nin ders vekili oldu. Önce gelen hakiki İslâm âlimlerinin yaptıkları gibi edebe riâyet ile ilmini arttırdı ve büyük âlimlerden oldu...
İlminin çokluğu ile beraber, fazilet ve güzel hâllerde de çok üstün idi. Vakitlerinin çoğunu ilim ve ibâdete tahsis etmiş idi.
İlimde çok yükselip, insanlara fâideli olacak, ders verecek hâle gelince, Balıkesir Medresesi'ne müderris olarak ta'yin edildi. Bundan sonra Bursa'da, Yıldırım Bâyezid Hân Medresesi'nde müderris oldu. Daha sonra, Fâtih Sultan Mehmed Hân tarafından İstanbul'da yaptırılan Sahn-ı semân medreselerinden birine ta'yin edildi. Bir müddet sonra, bu vazifeye Magnisâvizâde'nin ta'yin edilmesi ile, tekrar Bursa'daki vazifesine döndü. Bir zaman sonra, kendisini sırf ibâdet ve tâata vermek, başka hiçbir şeyle meşgûl olmamak istedi. Bunun için müderrislik vazifesini bırakıp, Balıkesir'de yerleşti. İnsanlardan ayrı, kendi hâlinde yaşamayı tercih etti.
Sultan İkinci Bâyezid Hân, Edirne'de büyük ve mükemmel bir medrese yaptırıp tamamlayınca, bizzat kendisi, ilk müderris olarak o medreseye Mevlânâ Behâüddin'i ta'yin etti. O da böylece bu kıymetli vazifeye tekrar başlamış oldu. 895 (m. 1490) senesinde vefât edinceye kadar, burada vazife yaptı. İnsanlar ondan çok istifâde ettiler.

"YOLCULUK ZAMANI YAKLAŞTI!"
Rivâyet olunur ki, Mevlânâ Behâüddin hazretleri, Edirne'de bir gün evliyâ zâtlardan birisine rastladı. O zât Mevlânâ'ya; "Yolculuk zamanı yaklaştı. Âhirete göç etmek zamanı geldi. Devamlı olarak âhiret hazırlığında bulunmalı değil mi?" diye hitâb etti. Mevlânâ tebessüm ederek; "Evet" ma'nâsına başını salladı.
Bu konuşmadan sonra evine gelen Mevlânâ, vasıyyetini yaptı. Yedi gün hasta yattıktan sonra vefât etti. Onu sevenler, vefâtına çok üzüldüler...

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek