Dil âlimi Ferrâ

Dil âlimi Ferrâ
"Hudûd" ve "Meâni"
Ferrâ, Bağdâd'da Halife Me'mûn ile görüştü. Me'mûn, Ferrâ ile görüşmesi sırasında, ona nahivin (Arapça'nın gramerinin) ana kaidelerini ve Araplardan duyduklarını bir araya getirip, yazmasını emretti. Ferrâ'ya birçok imkânlar verdi. Ona müstakil bir yer tahsis etti. Yanına bütün ihtiyaçlarını temin edecek hizmetçiler gönderdi. Böylece, zihninin başka şeylerle uğraşmamasını, sadece yazı ile uğraşmasını temin etti. Yanında, kâtipleri vardı. O söylüyor, onlar da yazıyorlardı. Nihayet birkaç senede "Hudûd" isimli eserini meydana getirdi. Bu kitabı bitirdikten sonra, "Meâni" adlı eserini yazdırdı. Bu kitabı yazmak için gelenler arasında, büyük âlimler de vardı. Bu kitabı, Ferrâ'nın yanında bitirinceye kadar yazdılar. Ferrâ, bu kitabı, ders olarak da okuttu. Ferrâ, ikinci defa yazdırmaya başladığı "Meâni" kitabını daha geniş ele almış, yalnız "Hamd" kelimesi için yüz sahifelik bir açıklama yapmıştır.
Ferrâ, kendisinden bir şey öğrenmek isteyenlere faydalı olmak için, evi tarafında bulunan mescide otururdu.

"Yafii ve Yefeâ" ve "Mülâzım"
Ferrâ, iki kitabı dışında bütün kitaplarını ezberden yazdırmıştır. Bu iki kitabı, "Yafii ve Yefeâ" ve "Mülâzım"dır. İkisi beş yüz sayfadır.
Ferrâ'nın çoluk çocuğu Kûfe'de idi. Bir sene boyunca oradan ayrılır, para kazanır. Sene sonunda Kûfe'ye gelir. Orada kırk gün kalır. Çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını temin eder, tekrar Kûfe'den ayrılırdı.
Ferrâ son günlerinde ziyarete gelenlere şöyle demiştir:
"Ömrümün sonuna geldim, hâlâ 'hattâ' kelimesi üzerinde sorum var. Çünkü bu kelime hem cer, hem ref ve hem de nasb işlerini yapıyor!.."

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek