Dülgerzâde Mehmed Efendi
DEDE İSTANBUL'DA, BABA ÜSKÜP'TE...Dülgerzâde Mehmed Efendinin dedesi, ticâret maksadıyla çok yerler gezmiş, daha sonra İstanbul'a gelmişti. Saraçhâne yakınında bir mescid yaptırmış ve geri kalan ömrünü burada ibâdetle geçirmişti. Babası ise Üsküb'e göçmüş, bir mescid yaptırıp, âhiret hazırlığı ile meşgûl olmuştu...
Dülgerzâde Mehmed Efendi, önce kendi memleketinin âlimlerinden ilim tahsil ettikten sonra, hemşehrisi İshak Efendi'nin Medresesi'nde tahsilini tamamladı. Sahn-ı semân Medresesi müderrisi olan Molla Gazâli'ye mu'id (asistan) oldu. 942 (m. 1535) senesinde de mülâzım olmuştu. Önce Tire Medresesi'ne, sonra Bursa'da Hamza Bey Medresesi'ne müderris oldu. 958 (m. 1551) senesinde Karamâni Mehmed Efendi yerine Edirne'de Halebiyye Medresesi müderrisi oldu. 960 (m. 1553) senesinde bu vazifesinden ayrıldı. 962 (m. 1555) senesinde Küçük Tâceddin yerine, Bursa'da Sultaniye Medresesi'ne müderris oldu. 966 (m. 1558) senesinde ise, Sahn-ı semân medreselerine müderris oldu. 969 (m. 1561) senesi Rabi'ul-âhır ayında ise Bağdad kadılığına tayin edildi. Burada kadılık vazifesini 972 (m. 1564) senesine kadar güzel bir şekilde yürüttü. Bu senenin Muharrem ayında emekli oldu...
MİNARENİN KÜLAHI YANINCA!..
Dülgerzâde Mehmed Efendi, dini ilimleri iyi bilen, faziletli ve kâmil (olgun) bir kimse idi. Türkçe ve Arabca mükemmel şiirler yazardı. Hüsn-i hat (yazı) san'atında da usta idi. Sahip olduğu kitaplara tashihler (düzeltmeler), hâşiyeler ve ta'likler (açıklama ve notlar) yazmak âdeti idi. Pekçok kitabı bizzat eliyle yazarak çoğalttı. Ebüssü'ûd Tefsiri ve Hasen Çelebi'nin Telvih kitabına yazdığı hâşiye, Molla Hüsrev'in Dürer ve Gurer isimli kitapları, eliyle yazarak çoğalttığı kitaplardandır...
Dedesinin mahallesinde (Saraçhâne'de) yangın çıkınca, mescidin minaresinin külahı yandı. Bu hâdiseden, başına bir hâl geleceği mânâsını çıkardı. "Bu âfet, bizim ömrümüzün bittiğini haber verse gerektir. Hazırlığımızı yapalım" dedi ve o hafta içinde vefât etti.